Kayıt Dışı / Çapulcular

62. Bölüm / Ateşle Oynamak

Luciana, Regulus Black ile birlikte tenha bir koridordaki süpürge dolabının içinde düşünceli bir şekilde oturuyordu. Regulus'u birazcık da olsa sakinleştirmiş ve her şeyi en başından anlatması için ikna etmişti.

"Sen casusluk fikrini ilk ortaya attığından beri bunu kafaya koymuştum" diye konuşmaya başladı Regulus. "Narcissa'ya olanlardan sonra birilerinin Karanlık Lordu hiç beklemediği yerden vurmasının güzel bir intikam olacağını düşündüm. Hem senin de dediğin gibi içeriden bilgi alabilmenin en kolay yolu buydu" diyerek yaptığını haklı çıkarmaya çalıştı.

"Bir şeyler yapmak istediğini anlıyorum Regulus ama Narcissa Black'e olanları biliyorsun. Nasıl kendini tehlikeye atarsın? Sirius en başından beri haklıydı. Böyle bir plan aptalcaydı. Keşke hiç dile getirmeseydim" dedi pişmanlıkla.

"Kendini suçlamak sorunları çözecekse sabaha kadar suçlayabilirsin. Ben yaptım ve hiç bir işe yaramadı" dedi Regulus karamsar bir şekilde.

Luciana bakışlarını kaçırıp aklını toparlamaya çalıştı. Sakin olması gerekiyordu. Regulus'u bu kadar telaşlandıran şeyin ne olduğunu dinlemeliydi öncelikle. Sonra bir çözüm yolu düşünürdü.

"Her neyse devam et lütfen" diyerek teşvik etti tekrar.

"Sirius evi terk ettikten sonra aileme hâlâ Karanlık Lorda sadık olduğumu söyledim. Hatta Direniş Ordusundan da biraz bahsettim. Bilgi almak için rol yaptığımı böylelikle Karanlık Lordun beni ödüllendireceğini umduğumu söyledim. Hemen inandılar... Hatta annemin sevinçten ağladığına yemin bile edebilirim" diyerek umutsuzca başını iki yana salladı.

"Sirius arkadaşlarıyla beni almaya geldiğinde bizimkiler zaten fark etmişti. Çünkü Sirius'un bilmediği bir sürü koruma tılsımı yapılmıştı odama. Planım tehlikeye girmesin diye seslerini çıkarmadılar. Annemin Potterların kapısına dayanması falan da hep göstermelikti" dedi mahcubiyetle.

"Sirius gerçekten çok kırılacak" dedi Luciana kendine hakim olamayarak.

Kandırılmış gibi hissedecekti ki gerçekten de kandırılmıştı. Regulus ile ilişkileri yeni düzelmişken aralarına tekrar bir kırgınlık girecekti.

"Beni hiç affetmeyecek" dedi Regulus üzgün bir şekilde.

"Sirius sana kızgın kalamaz Regulus" diyerek konuşmaya başladı Luciana. "İlk başta öfkelenir ama sonra hisleri kırgınlığa dönüşür. Yaşadığı hayal kırıklığına da anlayış göstermen gerekiyor. Çünkü hepsi sana olan sevgisinden kaynaklanıyor" dedi güvence vermek için.

Regulus can sıkıntısı ile iç çekti. Bir kaç saniyelik sessizlik sonunda Luciana tekrar sordu.

"Voldemort ile hiç görüştün mü peki?" dedi tedirgin bir şekilde. "O bir zihnefendar. İlk buluşmada bile senin ihanetini anlamış olmalı" dedi endişeyle.

"Zihinbend biliyorum elbette" diye itiraz etti Regulus. "Ailem yıllardır eğitim veriyor bu konuda" dedi net bir şekilde. "Hem zaten yüzyüze hiç görüşmedik. Karanlık Lord çok yoğundu. Devler ile ilgili bir şeylerden bahsetti babam ama detayları bilmiyorum" diyerek izah etti.

"Voldemort ile hiç görüşmediysen kiminle iletişim kuruyorsun?"

"Lucius Malfoy" diye kısaca yanıtladı Regulus. "Yazın bir kaç defa görüştük. Bir haberleşme ağımız var ama ne olduğunu söyleyemem. Anlarsın ya güvenlik tılsımları" dedi kısaca.

"Peki, konu tam olarak ne zaman bize geldi?" diye sordu Luciana. En çok merak ettiği kısım burasıydı.

"En başından beri konu sadece sizdiniz Luciana" dedi Regulus tedirgin bir şekilde. "Narcissa sayesinde Hogwarts Postasından haberleri vardı ve senle Emilia Green zaten göze batmıştınız. Ricardo'nun da Karanlık Birliğe casus olarak sızdığı bilgisi onlara ulaştığından beri sizi araştırıyorlarmış zaten.