13. Bölüm / Quidditch

844 89 104
                                    


Yorucu geçen bir günün ardından Ricardo ve Barty Slytherin ortak salonunun köşesindeki koyu yeşil koltuklarda oturuyorlardı.

Emma Vanity bir haftadır antrenman bahanesiyle resmen işkence yapıyordu onlara. Yarın senenin ilk maçı vardı ve ezeli rakipleri olan Gryffindor ile yapacaklardı. Emma bu maçı resmen takıntı hâline getirmişti ve kazanmaktan başka seçeneğimiz yok diyerek hepsinin başının etini yiyordu.

Antrenmanlar yüzünden ödevleri birikmişti ve yorgunluktan her tarafları ağrırken dinlenmek yerine ödev yapıyorlardı. Gerçi Ricardo'nun tılsım ödevini Luciana çoktan yapmıştı. Çünkü antrenmanlar yüzünden çok yorulduğu için ona kıyamıyordu. Ricardo onun bu ince düşüncesi karşısında yaşadığı mutluluğu tarif edemezdi.

Elindeki 5 parşömen uzunluğunda olan tılsım ödevine bakarak gülümsedi yine. Barty elbette bu gülüşü de kaçırmamıştı.

"Kız sadece ödevini yaptı diye bu kadar sevindiysen aşk mektubu falan yazsa kalpten gidersin herhalde" diye dalga geçti onun bu hâliyle.

"Ricardo onu takmayıp tılsım ödevini kaldırdı ve biçim değiştirme ödevine yoğunlaşmaya çalıştı.

"Sırf ödevlerimi yapsın diye bir kız arkadaş istiyorum ben ya" diyerek yapmacık bir şekilde sitem etti.

"Kapa çeneni Barty" diye bıkkınlıkla gözlerini devirdi Ricardo.

"Duydunuz mu bulanık bir seherbaz öldürülmüş"

Yan taraftan gelen sesle ikisi de dikkatini oraya çevirdi. Bir grup 6. sınıf öğrencisi kendi aralarında konuşuyordu ancak sesleri onlara kadar gelmişti.

Ricardo ciddi anlamda moralinin bozulduğunu hissetti bir an. Bu yaştaki öğrencilerin ölümü bu kadar basit ve acımasız bir şekilde dile getirmemeleri lazımdı ona göre. Onlar sadece eğlenip hayattan keyif alacak yaştaydılar. Bu kadar acımasız ve bencil olmaları tahammül edilebilecek gibi değildi.

Barty arkadaşının ruh halindeki değişimi anında fark etmişti. Bu tarz ölüm haberlerinden rahatsız olduğu çok belliydi. Düşünce yapısını anlamak istedi bir an. Çünkü Ricardo gerçekten zeki bir büyücüydü. Karanlık Lordun ideolojileri hakkında ne düşünüyordu acaba?

"Neden modun düştü Ric?" diye sorarak konuya giriş yaptı.

Ricardo arkadaşının çok dikkatli olduğunu biliyordu. Kelimeleri dikkatle seçerek konuşmaya başladı.

"Bir insanın ölüm haberinin böyle alay ve eğlence konusu olması hoşuma gitmiyor" dedi dürüstçe. Hele ki bu kişi seherbazsa diye içinden ekledi.

Barty arkadaşına ilgiyle baktı önce. Gerçekten temiz bir kalbi vardı. Hatta fazla saf... Bazen hedefe ulaşmak için fedakarlıklar yapılabileceğini öğrenmemişti hâlâ.

"Karanlık Lord hakkında ne biliyorsun Ric?" diye sordu.

Ricardo başını kaldırıp ona baktı ve konuşmaya başladı. "Safkan ailelerden oluşan bir büyücü dünyası kurmayı amaçlıyor diye biliyorum. Sadece bu kadar" dedi.

"İşin iç yüzü biraz daha derin ama teoride böyle evet" diyerek onu onayladı Barty.

Ricardo casusluk yapması gerektiğini biliyordu ama arkadaşının kafasını birazcık karıştırmaktan da bir zarar gelmezdi.

"Bana pek mantıklı gelmedi açıkçası Barty. Sonuçta bir insanda sihirsel özün var olması onu özel kılmak için yeterli olmalı. Kendi tercihimiz olmayan bir kan durumunun ayrıcalık vesilesi olması saçma geliyor" dedi sakince.

"Saçmalama Ric! Bizi bulanıklarla bir tutamazsın" dediğinde Ricardo sakin kalmak için büyük bir çaba sarf etti.

"Ya ben de bir bulanıksam?" diye kuşkuyla sordu Ricardo. "Ailemi tanımadığım için kan durumumu bilmediğimi biliyorsun" diye devam etti.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now