87. Bölüm / Korku ve Ümit Arasında

332 61 84
                                    

Noel tatili herkesin büyük bir heyecanla beklediği bir zaman dilimiydi. Hogwarts'ın yoğun temposundan uzaklaşıp ailesiyle keyifli vakit geçirmek her öğrenci tatil için gün sayardı. Ancak bu yıl işler pek de beklendiği gibi gitmeyecekti. Çünkü masum tatil hayalleri karanlık emeller uğruna engellenecekti.

Her şeyden habersiz hazırlanıp yola çıkan öğrenciler keyifle tatilde neler yapacaklarını anlatıyorlardı birbirlerine. Hogwarts'tan çıkmış, testrallerin çektiği arabalar eşliğinde Hogsmeade İstasyonuna doğru yol alıyorlardı.

Kar yağışı olduğu için her zaman üstü açık olan arabalar bu defa kapalıydı. Çünkü McGonagall öğrencilerin soğuk havadan etkilenmemesi için böyle bir çözüm bulmuştu.

Aynı arabaya doluşmuş olan James, Remus, Peter ve Lily koyu bir sohbetin içerisindeyken başladı her şey.

İçinde oldukları araba aniden durunca kafa karışıklığı ile birbirlerine bakındılar önce. "Neden durduk? Gelmiş olamayız. Daha Hogwarts arazisinden bile yeni çıktık" diyen kişi Peter'dı.

Remus Lupin sınıf başkanı olduğu için görev bilinciyle ayaklandı. "Ben ne olduğuna bir bakayım" dedikten sonra asasını kavrayıp arabanın kapısına uzandı.

Aynı anda kapı sert bir şekilde açılıp yüzünde maske olan iri yarı bir adam tarafından silahsızlandırma büyüsüne maruz kalınca neye uğradığını şaşırdı.

James, Lily ve Peter da refleksle asalarına yönelmişler ancak şokun etkisiyle yeterince hızlı olamadıkları için savunmasız kalakalmışlardı.

"Bu saçmalık da ne böyle?" diye öfkeyle sordu Remus.

Maskeli ölüm yiyen asasını silah gibi dört gence doğrultarak konuşmaya başladı.

"Hepiniz dışarı çıkın! Hem de hemen! Ağırdan alanı görürsem kadavra lanetini kullanmaktan çekinmem" dedi tehditkar bir ses tonuyla.

Asalarını kaybetmiş olsalar da arabanın içinde bulunmak hareket kabiliyetlerini kısıtladığı için dışarı çıkmanın en uygun davranış olduğunu düşünüp sessizce söylenileni yaptılar.

James refleksle Lily'i korumak için kendisine yakın tutmaya çalışıyordu. Dışarı çıktıkları anda ise manzara daha korkutucu bir hal almaya başlamıştı.

Sayamayacakları kadar çok maskeli ölüm yiyen testrallerin çektiği arabaları birer birer durdurup öğrencilerin asalarını alarak hepsini dışarı çıkarıyorlardı.

Yaşça küçük öğrenciler ağlarken büyük olanlar ise endişeyle ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Asası alınan öğrenciler zorla da olsa ağaçların seyrek olduğu açıklık bir alanda bir araya toplatılıyorlardı.

"Ölüm yiyenler" diye fısıldadı James. "Hogwarts'ın hemen dibine kadar gelmeyi nasıl başardılar?" diye sordu öfkeyle.

Böylesi bir hamleyi hiç biri düşünememişti. Hogwarts bu dünyadaki en güvenli yerdi. Nasıl kimse fark etmeden bu kadar yakına gelebilmişlerdi ki?

"Artık bakanlık bile düşmüşken buraya kadar gelmelerine şaşırmadım aslında. Leo ve diğerlerini arıyor olmalılar!" diyerek tahmin yürüttü Remus.

Sonra cebindeki cep-haber kartını çıkarıp elinde çevirdi. Asası olmadan kartı kullanarak haber vermesi mümkün değildi. Bir şekilde asasını geri alması gerekiyordu.

"Onlara bir şekilde haber ulaştırmalıyız. Hogwarts'tan mümkün olduğunca uzağa kaçmaları gerekiyor" dedi endişeyle.

"Gerçekten herkesi böylece bırakıp kaçacaklarına inanıyor musun Aylak!" diye sordu James.

Kayıt Dışı / ÇapulcularWhere stories live. Discover now