Bölüm 27

195 14 12
                                    

Merhabalaaaar, ben geldim! Güzel enerjilerle yeni bölümümüzü yazdım ve sizinle paylaşıyorum. Ama ne yazık ki hikayemiz o kadar da güzel enerjilerle ilerleyemiyor. Resmen güzel Sophie'mizin üzerinde kara bulutlar geziniyor. :( Ama ailesi hep onun yanında, siz de göreceksiniz. Kaç ayrı cephede savaşması gerekecek onu bilemiyorum. Amaaa daha fazla yorum yapmıyorum, iyi okumalaar! Lütfen yorumlarınızı benden esirgemeyin. Şimdiden teşekkür ederim. Haftaya görüşmek üzere!




Önceki bölümde...

Daniel, Senga'nın kolunu tutarak sıktı. "Sana hayatımdaki her insandan bahsetme zorunluluğum yok diye düşünüyorum. Ne işin var burada?" Kadın gülerek Sophie'nin elini bıraktı ve Daniel'a döndü. "Çok şakacıdır kendisi." Jennifer ve Elizabeth soğuk bir şekilde gülümsediler. Alec ve Ian'ın yüzünde tek bir hareket yoktu. Sophie ise soğuk maskesini sonunda yüzüne oturtmayı başarabilmişti. "Evet, haklısınız Leydi Fergusson. Kendisi çok şakacıdır. Az önce de mantık evliliğinin ne kadar önemli olduğunu belirten bir konuşma yapıyordu. Bana göre de söyledikleri koca bir şakaydı. Abim ve Laird McLeod'un yaptığı aşk evliliğinin yanında hırsları ve stratejik istekleri karşılayan evliliklerin önemini belirtiyordu ki siz geldiniz. Ben Laird Sinclair'e katılmıyorum maalesef. Bence evlilik, içinde aşk olduğu zaman gerçek bir evlilik olur. O yüzden size üzüldüğümü belirtmek isterim. Zira ben, içinde aşk olmayan bir ilişkide bir dakika durmazdım." Sophie, Senga'nın koluna hafifçe dokundu. "Tabi bu da bir tercih meselesi. Sizin tercihinize de saygı duyarım. Her neyse artık gitmek zorundayım. Kral beni görmek istediğini belirtmişti. Size müstakbel eşinizle iyi eğlenceler." Eliyle saçını geri atarak kış bahçesinden çıktığında derin bir sessizlik odaya hakim oldu.



   Leydi Sophie'nin söylediği o cümlelerden sonra kış bahçesinden sakince çıkmasından sonra Senga emin oldu. Daniel'ın sayıkladığı kişi tam olarak Sophie McAlister'dı. Bir geçmişleri olduğunu anlamamak için akıldan yoksun olmak gerekiyordu. Daniel'ın ona bakışını fark etmişti. Kendisine karşı her zaman çevrilen o sert bakışlar Leydi Sophie'ye döndüğünde gözle görülür şekilde yumuşuyordu. Onda ne bulmuştu Tanrı aşkına? Kendisinin yanında ortalama bir güzelliğe bile sahip değildi. Bir de kurduğu o cümlelerle kendisini incitebileceğini mi düşünüyordu? Madem o bu oyunu şekilde oynamak istiyordu, Senga da ondan aşağı kalmayacaktı. Kadının arkasının sağlam olduğunu biliyordu. McAlister ve McLeod liderleri ve eşleri bunu açık bir şekilde hissettirmiş olsa da bu umurunda değildi. Sophie de olmayan şey kendisindeydi. Daniel şu an Senga'ya aitti. Sophie'nin de Daniel'ı önemsediği belliydi. Ve Senga bunu sonuna kadar kullanmakta kararlıydı. Ama önce şu an içinde bulunduğu ortamı toparlamalıydı. Gülümseyerek başını diğerlerine çevirdi. "Biraz sinirleri bozulmuş sanki değil mi? Bu kadar öfkeli olmasına anlam veremedim. Gerçi tahmin edebiliyorum sanırım. Bu odadaki herkes mutluluğunu bir şekilde yansıtınca o kendi mutluluğunu bulamadığı için sinirlenmiş olabilir. Onun için üzüldüm."

   Senga bu cümleleri söyledikten sonra Elizabeth daha fazla dayanamadı. Yüzüne oturttuğu soğuk İngiliz gülümsemesiyle Senga'ya döndü. "Ben Leydi Elizabeth McAlister. Resmi olarak tanıştırılmadık. Söylemeden edemeyeceğim, tahminlerinizin hiçbirinin doğru olmaması dışında herhangi bir sorun yok Leydi Fergusson. O yüzden üzülmenize de gerek yok. Leydi Sophie bütün eğitimlerini çok güzel bir anneden almış, kendini yetiştirmiş bir genç kadın. Üstelik bütün bu eğitimlerin yanı sıra mutluluğun sadece bir evlilikten ibaret olmadığını bilecek kadar da akıllı. Belki siz de başkalarının mutluluğunu sorgulayıp yargılamak yerine kendi mutluluğunuzun gerçekliğine odaklansanız daha iyi olur." Senga'nın cevap vermesine izin vermeden kocasına döndü. "Gidelim mi Alec? Kendimi biraz yorgun hissediyorum." Kocası başıyla onayladı. "Burada konuşmaya değer bir şey kaldığını düşünmüyorum. Üzgünüm Daniel. Gidelim sevgilim. Siz geliyor musunuz Ian?" Ian başıyla onayladı. "Keşke herkes Leydi Sophie gibi olsa. Connor'un büyüyünce teyzesi Sophie gibi olmasını isterim." Jennifer cümlesini bitirdikten sonra eğildi ve oğlunu kucağına aldı. Ian beşikte kalan battaniyeyi oğlunun üzerine sardı ve tahta beşiği eline aldı. "Görüşürüz Daniel." Dördü de Senga'nın bir şey demesine müsaade etmeden kış bahçesinden çıktı.

Böğürtlen MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin