Bölüm 25

198 15 6
                                    

Merhabalaaaar, yine uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiiiz. Geçen hafta sınavım olduğu için yeni bölümü yazamamıştım. Ama çok şükür bu süreci de atlattım ve artık çok daha rahatım. Bir aksilik olmadığı sürece de düzenli olarak yayınlamaya çalışacağım. Artık sonuçları heyecanla bekliyorum. Umarım sınava giren herkesin gönlünden geçen, emeklerinin karşılığı olur. Şimdiiii bölümümüze gelirsek, minik bir ipucuuu, gelenler hepimizin seveceği kişiler gibi görünüyor. Ama bir taraftan da Daniel'ın şüpheleri ve endişeleri artıyor. Bakalım nasıl sonuçlanacak? Daha fazla konuşmadan sizi bölümle baş başa bırakıyoruum. İyi okumalar, haftaya görüşmek üzere!



Önceki bölümde...

Elizabeth ise Sophie'nin anlattıklarından sonra ne düşüneceğini bilmiyordu. Elleri karnını okşarken kaşları endişeyle çatılmıştı. "Neden geri dönmedin Soph? Bütün bu yaşadıklarından sonra seni burada bırakabileceğimizi düşünüyor musun? Ayrıca o kadar tehdit ve geçmişte yaşanan bu olaylardan sonra prensle yaptığın bu anlaşma sence de çok tehlikeli değil mi? Bu hiç hoşuma gitmedi. Seni burada bırakmak istemiyorum. Alec ile konuşup-" Sophie hemen onun sözünü kesti. "Hayır, Elizabeth! Abime asla söylemeyeceğiz. O gün akşam yemeğinde kraliçeye nasıl öfkelendiğini ve gerildiğini sen de gördün. Eğer bunu da söylersek ne olacak sence? Kraliyet ile olan ilişkiyi bozacak bir şey yapamayız. Özellikle kral abime bu kadar güvenip önemsiyorken. Bunu sen de biliyorsun." Elizabeth sıkıntıyla iç geçirdi. "Bütün bunları biliyorum. Fakat asla bu anlaşmayı yapmandaki sebebi anlayamıyorum. Bu çok tehlikeli." Sophie, Elizabeth'in doğruyu söyleyen bakışlarından gözlerinden kaçırdı. "Biliyorum Elizabeth, tehlikeli. Ama bunu Bruce için yapıyorum. Annesinin gerçek yüzünü görüp ona göre hareket etmesi gerekiyor." Elizabeth, prense ismiyle seslenmesi karşısında tek kaşını kaldırdı. "Ve bu seni neden ilgilendiriyor? Ayrıca ismiyle seslenecek kadar nasıl bir samimiyetiniz oldu?" Sophie'nin yanakları kızarınca Elizabeth iyice meraklandı. "Bana bu süreçte çok yardımcı oldu diyebilirim. O kadar Elizabeth gerçekten. Daha fazlası yok. Sadece benimle ilgilenen ve beni önemseyen bir arkadaş." Elizabeth konuşmak için tam ağzını açmıştı ki kapı duvara vurarak sertçe açıldı. "Birileri bizsiz burada nasıl güzelce sohbet edebiliyormuş?"



Kapının sertçe açılmasıyla Elizabeth ve Sophie yerinden sıçradı. İkisi de sinirle tepki verecekken sesin sahibi ve kucağındaki küçük bebek görününce yüzleri gevşedi. Çeviklikle ilk ayağa kalkan Sophie oldu. Elizabeth ise gülümseyerek yavaş bir şekilde ayaklarını yataktan aşağı sarkıttı. Karnını tutarak ayağa kalktığında kollarını açarak ilerledi. "Canım ablacım!" O sırada Sophie çoktan Connor'u kucağına almış seviyordu. Jennifer küçük kız kardeşine onun karnının el verdiği ölçüde sarıldı. "Son gördüğümden beri karnın çok büyümüş Lizzie!" Elizabeth gülümseyerek karnını okşadı. "Hızlı büyüyor, ben de çok şaşırıyorum." Mutluluğu gözlerinden okunuyordu. "Sana da merhaba Sophie." Sophie dudağını büzdü. "Üzgünüm Jenny, ona karşı koyamıyorum. Connor kadar güzel gülen bir bebek görmedim hayatımda." Elizabeth tekrar yatağa oturduğunda Sophie kucağındaki bebeği yavaşça Elizabeth'in kollarına yerleştirdi ve Jennifer'a sarıldı. "İyi ki geldiniz! Sizi çok özlemiştim ve görmeye çok ihtiyacım vardı." Jennifer, Sophie'ye sarılırken onun arkasından kardeşine soru sorarcasına baktı. Elizabeth yüzündeki endişeyi belli ederek başını salladı. "Neden bize ihtiyacın vardı Soph?" Sophie geri çekilerek yüzünü astı. "Şimdi de sana anlatmalıyım. Bakalım bana Elizabeth gibi kızacak mısın..." Elizabeth yeğeninin yüzünü okşarken bir yandan da onun güzel kokusunu içine çekiyordu. "Connor seni anlayabilse o da sana kızardı Sophie, üzgünüm." Sophie gözlerini devirdi. "Hadi kış bahçesine gidelim orada kimse yoktur şimdi. Kapıyı kapatır, rahatça konuşuruz. Hem de şömine yakılmıştır orada, üşümeyiz. Connor da küçük beşiğinde uyuyabilir." İkisi de başlarını salladı. Sophie'nin pelerinlerini ödünç alarak üzerlerine geçirdiler ve odadan ayrıldılar.

Böğürtlen MevsimiWhere stories live. Discover now