Bölüm 34: Zihnimdeki Açık

Start from the beginning
                                    

Hemen etrafıma bakındım, kuruntu birileri var mı merak ettim. Odada hızlıca göz gezdirdiğimde Barış'ın sesli güldüğünü duydum, hemen ona doğru döndüm. Bu durumdan keyif alır gibi bir hali vardı.

"Doğum işini biraz zorlamamız gerek ama, doktorla güzel bir plan yapalım."

"Barış." dediğimde sanki normal cümleler kuruyormuş gibi normal bir ifadeyle bana baktığında, "Sen ciddi misin?" diye sordum.

"Bütün bu yaşadıklarımızın güzel bir sonu olacak, o zaman bu söylediklerim sana imkansız ya da kuruntu düşler gibi gelmeyecek."

"Bunları benimle mi hayal ediyorsun yani?" diye şaşkınca mırıldandığımda dudaklarına kocaman bir tebessüm yayıldı. Dudaklarıma uzandı, minik bir öpücük bırakarak geri çekildi.

"Sen de hayal ediyorsan evet." dedi, elinin teki saçlarımda dolanmaya başladı. "Senden başka kimseyle hayal etmek istemiyorum."

"Ben..." dedim, gözlerimi kaçırmadan edemedim. "Henüz güzel anların hayalini kuramıyorum."

Defterin kapağını kapattı ve komodinin üzerine bıraktı. "Güzel anlar yaratmaya çalışırken bunu kötü anılarla süslemeyelim o halde."

"Ama bu senin için çok önemli." dediğimde kafasını iki yana sallarken derin bir nefes aldı. "Benim için seninle güzel anlar yaratmak çok daha önemli."

Gözlerim yanmaya, hemen ardından sulanmaya başladığında kafamı önüme eğdim. Hemen çenemden yakaladı, yüzümü yeniden kendine doğru çevirdiğinde gözümden akan bir damla yaş yanağıma doğru süzüldü.

"Neden ağlıyorsun, kötü bir şey mi söyledim?" diye sorduğunda kafamı iki yana sallayarak onu reddettim. Akan gözyaşımı sildiğinde gülümsemeye çalıştım. 

"Hayır, aksine bu çok güzeldi." Derin bir nefes alarak gözlerimdeki sulanmayı durdurmaya çalıştım. "Mutluluk gözyaşıydı."

"Bak işte..." dedi yanaklarımdaki ıslaklığı silerken. "Bir şeyler değişiyor."

Ona bakarken dudaklarımda geniş bir gülümseme vardı. Onun da dudaklarında daha minik bir gülümseme yoktu, benimkiyle yarışırdı. Barış'la her anımızın böyle olmasını istiyordum.

Sadece birkaç gün sonra olacaklar bile şimdiden bunun imkansız olduğunu gösteriyordu. Sadece birkaç saat sonrasını düşündüm bir an. Uyandığımızda her şey birbirine girmiş olabilirdi. Evde üç düşman, kapının dışında bir grup katil varken bir daha ne zaman bu şekilde gülümseyebilirdik?

Biz ne zaman sadece gerçekten gülebileceğimiz zamanlara gelecekti?

Biz o günleri gerçekten görebilecek miydik?

Derin bir nefes bırakırken geri göğsüne uzandım ve sıkıca sarıldım. Karşılık vermesi uzun sürmemişti. Bu kısa mutluluklarımızı bozmak değil, değerlendirmek istiyordum.

"Bir şeyler değişsin." diye mırıldandım. "Değişsin ki sonumuz mutlu bitsin."

Saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı. "Değiştireceğim, bizim sonumuz iyi olacak. Sadece kendimiz için de değil, bunu kaybettiğimiz insanlara da borçluyuz."

Aileme mutluluk borcum vardı.

Arkadaşlarına mutluluk borcu vardı.

Kısa süre sonra birbirimizin kolları arasında derin bir uykuya dalmıştık. En güzel ve güvenli uykularımdan biriydi. Barış'ın yanındayken gözlerimi kapatmaktan, zihnim rüyalar alemindeyken savunmasız olmaktan korkmuyordum.

11 NUMARAWhere stories live. Discover now