12 | #Tanışma

484 32 114
                                    

Alnında ki bezi alıp sirkeli suya batırırken yan gözle de Defne'yi kontrol ediyordu. Yarım saattir beş dakika arayla sürekli bezleri yeniliyordu. Ateşi biraz olsa da düşmüştü. Sudan çıkardığı bezi sıkıp tekrar alnına koyduğunda Defne'nin memnuniyetsiz ifadesini görünce hafif gülümsedi.

"Bitmedi mi artık?"

Koltuk altlarındaki bezi de değiştirdikten sonra komidinin üzerinde ki ateş ölçeri Defne'nin şakağına yaklaştırdı. Daha 37 dereceydi. Ateş ölçeri tekrar yerine bıraktı ve iki elini yanına koyarak konuştu.

"Hâlâ ateşin tam düşmedi,  dayanacaksın prenses."

Defne dudağını bükerek gözlerini tavanda gezdirirken, Ömer gülümseyerek izliyordu bu bebeksi hareketlerini. Çok tatlıydı,  bıcır bıcır konuşması, mimikleri, ses tonu... Alıp sarıp sarmalamak istiyordu ama bir yandan da kendini geri tutuyordu. Çünkü içinde bir his vardı. Bu hissi tam tanımlayamıyordu fakat kendini geri de tutması gerektiğini biliyordu.  Daha erkendi çünkü,  Defne'yi uzaklaştırmak istemiyordu.

"Ömer?"

"Efendim Defne?"

Dedi düşüncesinden sıyrılarak. Defne gözlerini tavandan çekip Ömer'in gözlerine sabitlerken aynı zaman da muzip bir şekilde gülmeye başladı.

"Bir düşündüm de senin başına da çok iş açtım ya. İlk başını yardım dikiş atıldı sonra aileme yakalanmamak için pencereden atladın. Şimdi de hastayım benimle ilgileniyorsun. Çok bela oldum sana."

Derken yanakları da ona destek çıkıp kızarmıştı bile. Ömer ufak bir kahkaha atarak, Defne'nin alnında ki bezi alıp suya batırdı.

"Eh yanii bu kadar belalı olduğunu bilmiyordum. Sırada ne var acaba, korkuyorum."

Defne yaptığı küçük yumruk ile Ömer'in bacağına vurarak kızgın şekilde konuşmaya çalıştı.

"Yaa dalga geçme! "

"Bir de şiddet ? Defneciğim hadi görüşürüz ben gidiyorum. Yanında can güvenliğim yok."

Deyip sıktığı bezi Defne'nin alnına yerleştirirken hafiften ayağa kalkıp gidiyormuş gibi yapacaktı ki Defne'den bir yumruk daha yedi.

"Çok gıcıksın biliyor musun?"

Ömer ayağa kalkıp ellerini kotunun cebine koyarak dudağını ısırdı.

"Yanii hep öyle derler."

Defne birden başını kaldırarak doğruldu. Bu ani kalkışı ile bezleri düşmüştü ama o umursamayarak ellerini iki yanına koyup Ömer'e baktı.

"Defne ne yapıyorsun bezler düştü."

"-ler derken? N-Nasıl bir çoğunluk o?"

Dedi, Ömer'in dediğini duymazdan gelerek. Ömer gülmemek için dudağını ısırırken aynı zamanda da Defne'yi omuzlarından tutup geri yatırarak bezleri eline aldı.

"Ne o avukat hanım, merak ettiniz bakıyorum da."

"Ne merak edeceğim canım,  o şeyden..... Neyden?.... Heh şeyden o sohbet muhabbet falan ondan yani. Yoksa banane canım yani beni ne ilgilendirir. Ben sonuçta şeyden yaptım sohbet muhabbet olsun diye banane canım beni ne ilgilendirir -ler -lar falan. Ben sadece sohbet muhabbet için şey yaptım. "

Ömer alttan alttan gülerken aynı zamanda elindeki bezleri alnına geri yerleştirdi.  Ardından iki elini dizine koyarak Defne'ye doğru eğildi.

"Defne."

"Hı?"

"Kendini tekrar ediyorsun."

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz