23 | #KalpAğrısı

643 41 164
                                    

Cantuğ kapının aniden açılması ile irkilip başını dosyalardan kaldırdı. Ömer'i berbat bir hâlde görünce kaşlarını çatarak ayağa kalktı.

"Ömer? Oğlum bu ne hâl?"

Diyerek masanın etrafından dolaşıp  yanına geldi. Ömer başını iki yana sallayarak dudağını ısırdı.

"Ben çok büyük bir öküzlük yapmışım."

"Kardeşim ne oluyor? Gel geç. "

Eliyle tekli deri koltuğu gösterdiğinde Ömer güçsüze oturup parmakları ile oynamaya başladı.  Cantuğ da karşısında ki küçük masaya otururken bir yandan da Ömer'i gözlemliyordu.

"Ne oldu birader?"

"Olanları duydun mu bugün?"

Cantuğ, Ömer'in sesinin güçsüz çıktığını duyunca gözlerini kısarak başını salladı.

"Evet, annem bahsetti. Babası gelmiş bağırıp çağırmış. Dengesiz herif. "

"Yalanmış..."

Dedi canı yanarak Ömer. Defne'nin o söylediği sözlerden sonra kalbine bıçak saplanmıştı. Günlerdir onu suçlamış, uzak durmuş bir de üstüne üstlük aşkını itiraf edince demediğini bırakmamıştı. Canı öyle yanıyordu ki her nefes alışında kalbine sancı giriyordu.

"Ne yalanmış?"

Ömer dudağını ısırarak gözlerini parmaklarından ayırarak kaldırdı ve Cantuğ'un gözlerine sabitledi.

"Babasının dedikleri... Yalanmış her bir kelimesi."

Cantuğ gözlerini kocaman açarak Ömer'e baktı. Şimdi anlaşılmıştı bu harap hâlinin nedeni. Sertçe yutkunurken aynı zaman da ellerini dizlerinin üstüne koyarak Ömer'e yaklaştı.

"Birader? Emin misin sen?"

"Evet.... İlk babasına bağırırken duydum. Gidip Ömere yalan yanlış konuşan da sensin' dedi. Olduğum yerde kaldım duyunca. Kestiremedim. Sonra babası gidince konuştuk daha doğru o konuştu. 'Söylediği her kelime, her cümle yalan. Sence ben öyle biri miyim hiç mi tanımadın beni?'dedi Canım o kadar yandı ki her şeyi duyunca.  Nefesim kesildi, boğazım düğümlendi... Konuşamadım. Daha sonra da 'sana çok kırgınım' dedi titreyen sesiyle..... Hiçbir şey diyemedim Cantuğ.  Kala kaldım öyle. Canım yanarak arkasından bakmaktan başka bir bok yapmadım. "

"Yapma bee.... Ah kardeşim ah... Keşke sana dediğim zaman gidip konuşsaydın Defneyle. O zaman ortaya çıkardı her şey. Bu kadar acı çekmezdin,  çekmezdiniz... Offf. Bir de bilip bilmeden nasıl da kızdık.  Geçen gördüm yüzüne bile bakmadım."

Ömer gözlerini Cantuğ'dan çekerek olduğu yerde hafif doğruldu.  Ardından omuzlarını kaldırarak masum bir şekilde konuştu.

"Ne yapacağım şimdi ben?"

"Valla... Dost acı söyler birader. Boku yedin.... Bakma öyle, keşke fevri davranmasaydın. Uyduk birbirimize, boka sardı iş."

"N-nasıl yani? Affetmez mi h-hiç?"

Cantuğ kaşlarını kaldırarak dudağını büktü. Ardından derin bie nefes alarak Ömer'in bu bitik hâline baktı.

"Zor... Baya zor hemde. Dükkânı söylediğinde demediğini bırakmamışsın. Bir de aşkını dile getirdiğinde bir ton laf söylemişsin. İnanmamıştık ama baksana kız gerçekten aşıkmış.... Gidip konuşman lazım. Kendini ifade edebilmen gerek, aslında seninde ona aşık olduğunu fakat bu olanlar yüzünden öyle dediğini falan söyle."

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz