11 | #Gitme

538 37 132
                                    

Elleri cebinde, ıslık çalarak kaldırımda yürüyordu. Mutluydu, çok hemde. Dün piknikte Defne'yi sakinleştirdikten sonra uzun uzun oturup konuşmuşlardı. Daha sonra ise Defne başını Ömer'in omzuna koymuş, öylece ormanın eşsiz kokusunu içlerine çekmişlerdi.

Bugün içinde çok farklı his vardı,  o mutluluk olarak adlandırıyordu ama öyle değildi maalesef.  Her şeyden habersiz kocaman gülümseyerek kapıyı açıp içeri girdi. Kasada duran Kerem'i görünce elini kaldırdı.

"Günaydın aslanım."

"Günaydın abi."

Ömer kaşlarını çatarak Kerem'i süzdü.  Kerem ciddi bir şey olduğunda 'abi' derdi. Ellerini cebinden çıkartarak hızlı adımlar ile yanına gidip elini omzuna koyup Kerem'in asık suratına baktı.

"Hayrola Kerem, ne oldu ?"

Kerem dudağını ısırarak derin bir nefes aldı ardından başıyla sağ tarafını işaret etti.

"Mülk sahibi geldi abi, önemli bir şey diyecekmiş sana bekliyor."

"Bu saatte? "

Diyerek hayretle dönüp baktı. Adam orada onu bekliyordu. Ömer, Kerem'in omzunu sıkıp elini indirdi.

"Sen biliyor musun nedenini?"

"Kendinden duysan iyi olur abi. "

Ömer çenesini kaşıyarak başını salladı. Sonra ağır adımlar ile yanına gitti.

"Günaydın Haldun abi."

Haldun hiç istifini bozmadan boş bos baktı. Ömer hissetmişti,  bunun arkasından bir şey gelecekti. Dudağını yalayıp, sandalyeyi çekti. Yavaşça oturup ellerini masaya koydu.

"Günaydın günaydın. Sana diyeceklerim var."

"Buyur abi, dinliyorum."

"İki ay... İki ay içinde burayı boşalt. "

"Ne?"

Ömer'in başından kaynar sular dökülmüştü. Yıllardır buradaydı, ilk burada iş sahibi olduğu için sevinmiş, yoğunluktan koşuşturmuş, ilk zamanlar gece gündüz kendisi çalışmıştı, çok çabalamıştı.

"A-Abi? Bu nasıl olur? Ben burayı tutarken sana devamlı kiralık mı dedim. Sende evet devamlı kiralık dedin. Şimdi bu zamanda nasıl çık dersin bana?"

Sinirleri bozulmuştu, dediği gibi devamlı kiralık konusunu tutarken üstüne basa basa sormuştu. O da 'devamlı kiralık aklın kalmasın, istersen ömür boyu dur burada' demişti.  Fakat bu devamlılık sadece beş yıl sürmüştü.

"Hesap mı vereceğim sana? O zaman ki düşüncem başkaydı şimdi ki düşüncem başka. Boşalt burayı iki ay içinde."

"Senin içinde hiç insanlık yok mu? Taşınma işleri bir dünya para istiyor ki daha yeni dükkan masrafları hariç. Ben o kadar parayı nereden bulayım, benim gelirim belli giderim belli."

"Orası beni ilgilendirmez, bende buraya masraf yapacağım derhal çık git."

Ömer elini yumruk yapıp masaya vurarak ayağa kalktı.

"Orası da bana işlemez dayı! Durup dururken kaşınan sensin."

Haldun da ayağa kalkıp, kaşlarını havaya kaldırdı ve  utanmadan ukalaca konuşmaya devam etti.

"İki ay!"

Diyerek Ömer'in yanından geçip gitti. Kapıyı sert bir şekilde kapatıp çıktığından Ömer sinirlerine engel olamadı ve elinin tersi ile masada vuran vazoyu kırdı.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Where stories live. Discover now