Beliz'le konuştuğundan beri bütün neşesi gitmişti kendisinden. Tek düşüncesi bir yol bulmaktı. Ama o neydi?
Eve geldiği gibi ılık bir duş almış ardından yatağında yan yatmış , ellerini başının altında yerde topuyla oynayan Sonja'yı izliyordu. Canı sıkkın bir şekilde öylece yatarken onu bu cendereden tek sevgilisi kurtarırdı. Gözleri yavaşça komidinin üzerindeki dijital saatine gittiğinde ayrılalı iki saat olduğunu gördü. Neredeyse gelir diye düşünürken pencerenin tıklanması ile başını kaldırdı.
Pencereye yansıyan gölge ile burukça gülümseyen Defne, yataktan kalktı ve vakit kaybetmeden perdeyi kenara çekip pencereyi açtı. Karşısında 32 diş gülümseyen Ömer'i görünce kendisi de ister istemez gülümsedi.
"Hayret başıma vurmadın?"
"Artık alıştım hayatım, ama diyorsan ki 'ben eksiklik hissederim.' hemen vurabilirim."
"Aman yok yok! Başım bana lazım, üçüncü bir darbeyi kaldıramam."
Diyerek ellerini havaya kaldırdı Ömer, yanda ki çıkıntıya oturduğu için rahat hareket ediyordu fakat yine de Defne korkarak geri çekildi.
"Aşkım gel hadi, düşeceksin şimdi."
Sevgilisinin sözünü dinleyen Ömer pratik bir hareketle içeri girdiğinde, Defne hemen beline kollarını dolamıştı bile. Bir burukluk hissedince telaşla elini Defne'nin saçlarına götürdü ve usul usul okşamaya başlarken konuştu.
"Evden geliyorum şimdi, bir duş falan aldım da. Beliz, 'önemli bir konu var, Defne ile konuştum sana anlatacak' dedi. Ne oldu?"
"Gel oturalım."
Defne geri çekilip, eliyle yatağı gösterdiğinde Ömer onu dinleyip yatağa doğru ilerlerken kendisi de perdeyi düzeltip yanına gitti.
Bir ayağını altına alıp yan bir şekilde otururken, Ömer uzanıp iki elini de sımsıkı tutup konuştu.
"Anlat hadi güzelim."
"Seninle ayrıldıktan sonra eve gelirken, Beliz seslendi. Aslında seninle konuşacakmış ama bir türlü denk gelememiş, ee telefonda da konuşulacak bir konu değilmiş. O yüzden bana söyledi. Sana söyleyip, bir yol bulalım diye."
Deyip duraksadığında Ömer'in merak dolu bakışlarını hissetti. Kuruyan dudaklarını dili ile ıslatıp dudağını büktü.
"Nalan teyze... Bizi ayrı tutmak için Sevim abla ile plan yapmış."
"Ne planı?"
Dedi Ömer ciddi şekilde. Merak etmişti ve Defne'nin yüzüne bakılacak olursa oldukça ciddi bir sorun vardı ortada.
"Hande ile seni evlendirme planı."
"Ne! Ne diyorsun Defne? Nasıl olur bu?"
"Off bilmiyorum sevgilim. Basbaya plan yapmışlar işte. Beliz de tesadüfen duymuş."
Ömer elini çenesine getirip büyük bir sinirle kaşıdı. Tam her şey yolunda giderken yeni bir sorun daha çıkmıştı karşılarına.
Defne, dudağını ısırarak sevgilisine baktığında oldukça çok sinirlendiğini hissetti. Ee haklıydı da sürekli birileri ilişkilerine müdahele etmeye çalışıyordu. Elini dizine koydu ve yavaş yavaş okşarken masum ses tonu ile konuştu.
"Aşkım sakin ol lütfen."
"Nasıl olayım Defne?! Baksana herkes bize karşı! Biz bir arada olmayalım diye her şeyi yapıyorlar!!"
Sinirle gözlerini Defne'ye çevirdiğinde, onun ses tonundan etkilendiğini fark etti. İçinden kendine küfür ederken vakit kaybetmeden sevgilisinin yüzünü avuçları arasına alarak dudağına derin bir şekilde öptü.
