62 | #İnceSızı

439 38 199
                                    

"Defne!"

Duyduğu bu yorgun sesle irkildi Defne. Uzun bir süre evde anılar ile ağlamıştı. Sonrasında kendine gelmek için bahçeye çıkmıştı. Fakat şimdi duyduğu ses onu korkutmuştu. Anında yıldızlardan gözlerini çekip etrafına bakındı. Fakat yeniden adının söylenmesiyle yavaşça yattığı hamaktan doğruldu.

"Defne!"

Defne gözlerini etrafta gezdirerek ayağa kalktı. Ses evin içinden geliyordu. Ama evde kimse yoktu ki? Sadece kendisi vardı. Kim sesleniyor olabilirdi ona bu kadar acı ve yorgun şekilde?

Korku dolu adımlarını eve yönlendirirken bir yandan da etrafa bakıyordu lâkin hava oldukça karardığı için hiçbir şey görmüyordu. Hızlı adımlarla eve vardığında kapıyı açıp içeri bir bakış attı.

"Defne! Gel!"

Yeniden o sesi duyunca sertçe yutkunmasına engel olamadı. Korkak şekilde içeri adım atıp durdu. İlk etrafı sezerken, acı dolu inleme sesleri duydu. Tir tir titrerken seslerin geldiği yöne baktı. Yukarıdan geliyordu. Kalbi küt küt atarken sessiz adımlarla merdivenlerden çıktı ve odanın kapısının önüne gelince bakış attı. Yatak odasıydı bu, Ömer ile ikisinin. Aklını kaydedecek raddeye gelmişti aklına gelen  ihtimal yüzünden ve kapı hafif aralıktı, küçük adımlar ile oraya gittiğinde elini yumruk yapıp sıktı sanki güç almak istermiş gibi.

Yavaşça kapının önünde durduğunda acı dolu inleme sesleri artmıştı. Her ne kadar korksa da aralık olan kapıyı itip loş ışık olan içersine bakar bakmaz gözlerini kocaman açtı. Yataklarında yatıyordu Ömer, üzerinde kana bulanmış damatlığı vardı. Bir eliyle yarasını tutarken bir elini de Defne'yi görmesiyle ona doğru uzattı.

"Defne! Gel kurtar beni!"

Defne gözlerinden yaşlar akarken titreyen elleriyle kapıya tutunarak güç aldı. Bu nasıl olurdu? Yıllardır bu eve gelmiyordu, Ömer nasıl burada olurdu?

"Ö-Öm-Ömer!"

Dedi korkulu şekilde gerçekliği sorgulamak için. Fakat karşılık olarak Ömer'den acı bir inleme sesi almıştı. Gözlerini etrafta gezdirdiğinde bütün yatağın kan içinde kaldığını gördü.

"Defne.... Kurtar beni."

Dedi Ömer ve havada tuttuğu eli yavaşça yatağın üzerine düştü, gözleri kapandı. Defne başının yastıkta yan tarafa düşmesi ile koca bir çığlık kopardı.

"ÖMERRRR!"

Attığı çığlık ile hızlıca doğruldu Defne. Korku dolu gözlerini etrafta gezdirirken bir yandan da derin derin nefes alıyordu. Birkaç saniye sonra tüm gördüklerinin rüya olduğunu görünce kalbini #İnceSızı kapladı.

Dün gece mezarlıktan sonra eski evine gelince oturup koltukta ağlamıştı uzun bir süre. Anılar dolu bu evden ayrılamayacağını anlayınca burada kalmaya karar vermiş, yatak odasına çıkmıştı. Fakat görünen o ki, burada kalmak iyi gelmemişti. Uzun süredir rüyasında görmediği Ömer'i görmüştü, hemde kanlar içinde...

Artık gözyaşlarını tutamayınca eliyle yüzünü kapatıp iç çeke çeke ağlamaya başladı. Dayanamıyordu işte... Aşk acısına, kırgınlığa belirsizliğe ve en önemlisi Ömersizliğe.

"N-Ne oldu sana Ömer!... Allah'ım ne olur bir işaret göster! B-Ben b-b-bu belirsizliğe dayanamıyorum!"

İçi kan ağlıyordu, 8 yıldır eli kolu bağlı olması çok canını yakıyordu. Günlerce İstanbul'u karış karış aramıştı bulamamıştı, polislere başvurmuştu onlardan da bir şey çıkmamıştı. Artık bir şey yapacak gücü kalmamışken bir de rüyalarında Ömer'i görüyordu hep. 'Bul beni, kurtar beni' diyordu acı dolu sesle.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Where stories live. Discover now