57 | #BüyükHata

482 33 252
                                    

"Işıl şu inciyi düzeltir misin?"

Diyerek eliyle saçındaki inciyi gösterdi Defne. Işıl, etrafında dolaşıp saçındaki yeri bozulan minik inciyi düzelttikten sonra duvağını da düzeltip konuştu.

"Düzelltim kuzum. Dön bakayım bana doğru."

Defne gelinliğinin eteklerini tutup döndüğü sırada Işıl gülümseyerek baştan aşağı süzdü. Nikahta saçını salık bıraktığı için bu sefer dağınık topuz istemişti Defne. Ve dağınık topuzu, hafif makyajı, dantelli balık model gelinliği ile birlikte nefes kesici duruyordu.

"Nasılım?"

Işıl, kuzeninin heyecanlı sesine gülümserken başparmağını işaret parmağına bastırıp konuştu.

"Tek kelime ile perfect! Enişte beyin dibi düşecek yine."

Işıl'ın bu hareketlerine kahkaha atarken bir yandan da omzuna hafifçe vurdu.

"Delisin gerçekten."

Açıkçası kendisi de çok merak ediyordu, ikinciye yine bir etki yaratacak mı diye. Ömer her 'ne zaman görürsem göreyim nefesim kesiliyor.' dese de sormaktan ve merak etmekten çekinmiyordu.

Sabırsızlıkla eşinin gelmesini beklerken kapının aralanma sesini duydu. Yavaşça başını çevirdiğinde annesi, yengesi ve Melih'in geldiğini gördü. Aysun, gözleri dolu dolu gülümserken konuştu.

"Ayy maşallah benim kuzuma. Çok güzel olmuşsun Defnem."

Diyerek Defne'nin açıkta kalan omzunu okşadı Aysun. Defne kocaman gülümseyerek yengesine bakarken aynı zaman da başını yana yatırıp konuştu.

"Teşekkür ederim yengeciğim."

Gözü arkada duran annesine takıldığında onunda gözleri dolu dolu kendisine baktığını gördü. Annesinin bu duygusallığı boğazında yumru oluştururken dudağını büktü.

"Yaa ama anne! Hani ağlamak yoktu, mutluluk vardı?"

Elif, dolan gözlerine rağmen gülümserken yavaşça omuzlarını kaldırdı. Birtanecik kızını gelinlikle görmüşken nasıl ağlamadan durabilirdi ki?

"Ne yapayım annem. Benim minik kızımın gelinlikli hâlini gördüm. Elimde değil işte... Meğer güzel yavrumun kendi ailesini kurma vakti gelmiş bile."

Derken küçük adımlar ile kızının yanına yaklaştı Elif. Elini kaldırıp Defne'nin beyaz, yumuşak yanaklarını okşarken aklına gelenle sahte kızgın ifadesi takındı.

"Gerçi bizim kız çok yuva kurmuş bile de bizim yeni haberimiz oluyor."

"Anne yaa."

Kahkaha sesleri duyulurken Defne utanıp başını eğmekle yetindi. O sırada Melih, yine her zaman ki haylaz imajını takınarak konuştu.

"Defne ablam evlendiğine göre sıra Işıl ablamda, onu da Cantuğ abime kakalayalım da meydan bana kalsın."

"Melihhh!"

Diyerek gözlerini büyüterek oğluna baktı Aysun. Fakat Melih umursamadan gülmeye devam ederken Işıl öldürücü bakışlarını Melih'e çevirdi.

"Bana bak sen bayadır abla dayağı yemedin, coştun yine. Seni bir evire çevire terbiyelemem lazım."

Boynundaki papyonu sertçe tutup çekerken bir yandan da geri bıraktı. Melih çenesine papyon ile yüzünü buruştururken konuştu.

"Abla ne yapıyorsun ya! Bozdu papyonumu!"

"Oğlum zaten senin tipin bozuk, papyon bozuk olsa ne yazar?"

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora