63 | #AğırSonuç

519 41 233
                                    

Üzerinde çok farklı bir yorgunluk vardı. Gözlerini açmayı bırakın, elini kıpırtacak hâli yoktu. Başını hareket ettirmek istedi, ağrı girmesi ile acıyla inledi. Tüm vücudu, damarları kasılıyordu. Hareket etmekte zorlanıyordu.

Gözlerinin üzerinde hissettiği ağırlığa rağmen yılmadı ve yavaşça gözlerini araladı. Gözüne gelen odanın ışığı yüzünden kırpıştırmak zorunda kaldı. Başını zorlansa da yana eğdi ve yavaşça etrafta gözlerini gezdirdi. Hastane odasına benzer bir yer ile karşılaşınca aklına o gece düştü. Halit'in tuzağına düştüğü gece... Korkuyla gözlerini etrafta gezdirirken tek düşündüğü Defne idi.

"D-Defne."

Ne zamandır buradaydı?

Defne'nin haberi var mıydı?

Batu o dediklerini mi gerçekleştirmişti?

Bu sorular aklında dönerken tek çareyi seslenmekte buldu. Belki burada birileri vardı ve onu bu cendereden kurtarabilirdi. Elini zorlayarak hava kaldırdı. Fakat damarları kasıldığından eli titriyordu. Ağzında bulunan solunum maskesini zorla çıkardıktan sonra kurumuş boğazını yutkunarak yumuşatmaya çalıştı.

"K-Kimse yok mu?!!"

Canı acısa da umursamadı. Birkaç saniye sonra ayak sesleri duyunca merakla kapıya baktı. İçinden Defne'nin olmasını dilerken, ne yazık ki öyle olmamıştı. Kapı açılınca karşısında siyah giyinimli adamları görünce kaşlarını çattı. Adamlar, Ömer'in uyanıp kendilerine baktığını görünce gözlerini kocaman açarak birbirlerine baktılar.

"Nasıl olur lan bu?"

"Bilmiyorum, daha üç gün önce ilaç verilmişti. Uyanması imkansız."

"Hemen Batu Bey'e haber vermem gerek."

Ömer bir anlam çıkarmaya çalışırken adamların bir tanesi aceleci bir hâlde iç cebinden telefonunu çıkarıp odadan ayrıldı. Ömer içeride kalan diğer adama baktığında oldukça şaşkın biçimde kendisine baktığını gördü.

Kuruyan boğazını yutkunarak yumuşatırken kendisine bakan adama bakarak güçsüzce konuştu.

"Ne oldu bana?"

Adam bir şey demeden ellerine cebine koyup dudağını ısırarak etrafa bakındı. Ömer cevap alamamasına sinirlenirken pes etmeden yeniden sordu.

"Ne zamandır bu hâldeyim ben?"

Adam bıkkınlık gözlerini devirirken duvara yaslanıp karşısında meraklı gözlerle bakan Ömer'e sabitledi gözlerini.

"8 yıl."

Dedi donuk biçimde. Ömer duyduğu '8 yıl' ile gözlerini kocaman açarken kalbi teklemişti. Ne yani 8 yıldır burada böyle uyuyor muydu? Bu saçmalıktı.

"H-Hayır! Yalan söylüyorsun!" 

Deyip doğrulmaya çalışırken sırtının ağrıması ile acıyla inleyip olduğu yerde kaldı. Adam hemen yanına gelip yatırmaya çalışırken canı acısa da zorla karşı gelip yatakta oturmayı başardı.

"Bırak beni!!"

"Yat lan yerine! Bir şey olacak, başımıza kalacaksın!"

Deyip Ömer'i kolundan tutup yatırmaya çalışsa da Ömer güçlükle karşı gelip adamın gözlerine baktı.

"Yalan söylüyorsun! 8 yıldır ben uyuyor olamam!"

Adam gözlerini devirip cebinden telefonunu çıkardı. Tarihi açıp telefonun ekranını Ömer'e çevirdi. Ömer gözlerini kocaman açarak tarihe bakarken adam konuştu.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Where stories live. Discover now