51 | #Aitlik

722 39 153
                                    

Defne günlerdir ayrı kaldığı kocasına kavuşmanın verdiği mutlulukla, başını yastığa gömmüş kısık sesle inliyordu. Ömer'in her kendisine gelişinde kalbi deli gibi atmakla birlikte bütün bedeni uyuşuyordu. Hiç ayrı kalmak istemiyordu, sürekli kocası ile bir olmak istiyordu.

Boynunda hissettiği dudaklar ile içindeki yangın giderek büyüyordu. Elini sırtından ensesine getirip yavaşça ense bitiminde ki saçları okşarken kulağına sessizce fısıldadı.

"Öm-Ahh! Hızlan! Ne olur."

Ömer karısının inleme ile karışık sesini duyduğunda boynuna ufak ısırık atarak geri çekildi. Bakışları kesişirken hareketlerini de hızlandırmıştı. Gözleri karısının üzerinde gezdirirken keyifle gülümsedi. Heyecanla inip kalkan göğsü, kızaran yanakları, öpüşmekten dolayı şişen dudakları ve terden alnına yapışan birkaç tel saçı.... Tabloyu andıran duruşu ile her defasında kendisine çekerken içindeki arzuya dayanamayıp daha da arttırdı hareketlerinin hızını. 

Defne ise elini Ömer'in kaslı koluna koymuş, hafif tırnaklarını batırırken inleyerek karşısında büst gibi duran adamı izliyordu. Büyüyen göz bebekleri, dağılmış saçları ile kusursuz duruyordu. Terden parlayan vücudu ise kusursuzluğuna kusursuzluk katıyordu resmen. Dudağını ısırarak elini kolundan çekip karın kaslarına getirdi. Yavaşça parmaklarını dolaştırırken kocasının dudaklarına yapışması ile elini ensesine getirip kendine çekti. Kocasının bal dudağını büyük bir zevkle öperken birbirlerinde hissettikleri sıcaklık ile gözlerini daha da sımsıkı kapattı.

"Ohh."

Ömer rahatladığını belirten sesle karısının dudaklarından ayrılıp alnına öpücük bırakırken canını yakmadan kendini geri çekmişti.  Usulca yan tarafa yatarken Defne hâlâ derin derin nefes alıp gözlerini kocaman açtı ve kocasına baktı.

"Aşkım?"

"Şimdilik yeter bu kadar güzelim, yormak istemiyorum seni."

"Ama ben çok iyiyim, biraz daha bal yemek  istiyorum."

Diyerek dudağını büzdü Defne. Elini kocasının yanağına getirip aynı boyda olan sakalları okşarken gülümsemesi ile gözlerine baktı.

"Olmaz bebeğim, daha yeni çıktın hastaneden. Tam iyileş, bak o zaman gör rahat bırakıyor muyum seni."

"Hıııı, o zaman da ben naz yapayım da gör sen."

Defne büyük bir hoşnutsuzluk ile yüzünü buruşturdu. Alışmıştı kocasını hissetmeye, bir olmaya ve deli gibi özlemişti kendisini sevmesini. Hiç ondan ayrılmak istemiyordu.

"Sen gel bakayım buraya, gel gel."

Defne'nin trip attığını görünce gülerek göğsüne çekti. Saçlarını burnuna gömerken bandajını usulca okşayarak sessizce konuştu.

"Bal karım benim... İnan bende seni çok özledim, saatlerce bir olsak gram yetmiyor. Ama korkuyorum birtanem. Bak kolun hâlen askıda. Başında dikiş var. Sırtın hâlâ ağrıyor. Deli gibi korkuyorum sana bir şey olacak, canını yakacağım diye. Lütfen anla beni, ben öldüm öldüm dirildim o hastane koridorunda. Çok özledim, özlemimi ne kadar bal yesekte geçiremem ama sen benim kıymetlimsin. Sen iyi ol yeter ki. Tamam mı?"

Başını hafif yan eğip yüzüne baktığında karısının bıyık altından gülümsediğini gördü. Kendisi de bu hâline gülümserken ses gelmeyince devam etti.

"Ee nazımız bitmedi mi güzellik?"

"Bilemiyorum."

"Hmm peki nasıl geçirebiliriz senin şu tatlı nazını söyle bakalım."

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin