5 | #Kıskançlık

637 45 75
                                    

"Ayy Hande. Acaba diyorum bu hırsız yakalana kadar birlikte mi yatsaydık?"

Hande, yürümeyi bırakıp Sevim'e döndü. Gözlerini devirerek ofladı.

"Hayatta olmaz Sevim abla, sabaha kadar alarm gibi ötüyorsun maşallah."

Deyip geri Sevim'in koluna girdi ve tekrar yürümeye başlayıp devam etti.

"Hem o kadar korkuyorsan evin ışıklarını falan açık bırakalım."

Sevim, Hande'ye yan bir bakış atıp kaşlarını kaldırdı.

"Yok ayol, astarı yüzünden pahalı gelir. Hem faturaları sen mi ödüyorsun Hanımefendi, dul maaşı ile ev geçindirmek ne kadar zor haberin var mı senin?"

Hande bezmiş bir şekilde nefes verip başını çevirdi. Ardından sessizce konuştu.

"Şimdi münasip bir şey derdim de neyse."

"Bir şey mi dedin kız duyamadım."

Hande, Sevim'e bakıp imalı bir şekilde güldü.

"Hırsız diyorum hırsız,  senin eve girse ne çalacak? Hı? Dedemin zamanından kalan tüplü televizyonunu mu, yoksa kirli çamaşırlarını mı?"

Sevim durup gözlerini kısarak Hande'ye baktı. Hande ise saçlarını arkasına atıp "ne oldu?" anlamın da göz kırptı.
"Nankörsün kızım sen nankör! Sende o kadarı da yok."

Hande, bıkkın şekilde gözlerini Sevim'den çekip yana doğru baktığın da Barkod'un önünde Ömer'i çiçek sularken gördü. Aniden Sevim'in kolundan çıktı.

"Ee Sevim ablacığım, hadi sen git pazarına."

"Kız hani birlikte gidecektik ya?"

"Benim şuan daha önemli bir işim var hadi bayy."

Sevim in bir şey demesine izin vermeden yanından ayrıldı. Sevim ise arkasından gözlerini kısarak baktı.

"Yine bana yıktı pazarı, sanki para vermemek için yaptığını bilmiyoruz."
Diyerek yoluna devam etti. Hande ise üstünü başını düzeltirken Ömer'in yanına vardı.

"Ömerciğim? Günaydın."

Ömer duyduğu ses ile suluğu yan tarafa koyup arkasını döndü. Hande'yi görünce başını salladı.

"Hande, günaydın hoşgeldin. "

"Hoşbuldum hayatım. "

Ömer ellerini cebine koyarak bir adım geri atıp duvara yaslandı.

"Hayrola,  hangi rüzgar attı seni buraya?"

"Aa, aşk olsun ama Ömerciğim, ben her zaman gelirim yanına. "

Ömer başını sallayıp sessizce konuştu.

"Orası öyle tabi. Başımı şişirip gidiyorsun."

"Efendim canım, bir şey mi dedin?"

Ömer omuzlarını kaldırarak konuştu.

"Ev diyorum, bulabildin mi?"

"Hangi ev?"

Ömer kaşlarını çatarak birkaç saniye Hande'ye baktı. Sonra ensesini kaşıyıp konuştu.

"İşte ev, hani arıyordun ya Cantuğ'a söylemiştin falan. "

"Hıı o."

Hande, başını salladı, yan tarafta bulunan sandalyeyi çekti ve oturup bacak bacak üstüne attı.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Where stories live. Discover now