87 | #Karanlık

355 37 151
                                    

- SON 5 BÖLÜM -

2 Ay Sonra...

"Naber biraderim?"

Ömer tabletten haberleri okuyup çayını yudumlarken omzunda hissettiği baskı ile başını çevirdi. Cantuğ'u görünce çay bardağını masaya bırakarak konuştu.

"İyidir kardeşim, senden?"

Cantuğ masanın etrafını dolaylayıp karşısında ki sandalyeyi çekti. Oturup dirseklerini masaya yasladı.

"İyi sayılırım."

Dedi büyük bir sıkkınlıkla. Ömer tabletini yan tuşuna basıp kapattı. Kenara koyarken kendisi de Cantuğ gibi dirseklerini masaya yasladı.

"Aynı mı hâlâ vaziyetler?"

"Aynı.... O kadar annemlerin yanına gittik, tatile çıktık. Değişen bir şey olmadı."

Cantuğ, Işıl'ın bu korkusunu atlatması için ilk annelerinin yanına götürmüştü sonra da ufak bir tatile gitmişlerdi. Barışmışlardı fakat bebek konusu hiç açılmıyordu. Ne zaman açılsa Işıl hemen konuyu değiştiriyordu.

"Yani.... Ne diyeyim ki kardeşim. Sen de fazla üzerinde durmasan, zamana bıraksan?"

"Zamana bıraksam ne olacak ki? Ben söyleyeyim bir bok olmayacak. Bu gidişle ben hiç baba olmayacağım belli."

"Ohooo. Oğlum hemen karalar bağlamışsın ama. Olmaz böyle. Zaten tak diye bir anda korkularını yenemez."

Dediğinde Ömer, Cantuğ umursamaz biçimde arkasına yaslanarak gözlerinde ki güneş gözlüğünü çıkartıp masaya attı.

"Yenemeyecekte zaten. Bıraktım gitti artık. Ne yapayım elimden gelen her şeyi yaptım ama aynı hâlâ."

"Kardeşim, zamanla olacak her şey. Defne elinden geldiğinde yenmesi için her şeyi yapıyor. Üzme kendini."

Cantuğ derin bir nefes alıp başını dalgalı denize doğru çevirdi. Ömer bu konuyu fazla konuşmak istemediğini anlayınca dudağının
kenarını kaşıyarak devam etti.

"Kahve ister misin? Kendine gelirsin."

"Cıks, yok ya. Sabahtan beri içiyorum her gittiğim her yerde. İyiyim böyle."

Diyerek Ömer'in masanın üzerinde olan koluna dostça vurdu. Ardından ufak bir tebessüm ederek 'iyiyim' imajı verdi. Onun bu hâline karşılık Ömer de aynı şekilde de tebessüm etti.

Cantuğ yeniden denize bakacak iken çaprazlarında ki masaya servis yapan bir genci gördü. Bir süre izledi fakat tanımadığını anlayınca Ömer'e döndü.

"Yeni çalışan mı şu çocuk?"

Ömer, hafif yan dönüp Cantuğ'un gösterdiği kişinin Çağdaş olduğunu görünce gülümseyerek yeniden önüne döndü.

"Ee günaydın oğlum, kaç ay oldu başlayalı."

"Ne bileyim, bayadır gelmemiştim buraya. Nasıl biri?"

Derken bir yandan da Çağdaş'ı izlemeye devam ediyordu. Çağdaş'ın çok stresli bir hâli vardı. Devamlı bileğinde ki saate bakıp dudağını ısırarak derin derin nefesler alıyordu. Bir şey olduğu belliydi.

"İyi bir çocuk. Üniversiteye gidiyor, part time olarak burada. Da hayrola pek bir dikkatli inceliyorsun?"

"Hiçç... Yani dikkatimi çekti sürekli saatini kontrol etmekle birlikte bir stresli görünüyor."

Ömer, gözlerini Cantuğ'a sabitlediğinde kaşlarını çatmış Çağdaş'a baktığını gördü. Cantuğ'un nadir bakışlarından biriydi bu. Çok şüphelendiğinde öyle bakardı.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin