69 | #YeniHayat

789 39 122
                                    

"Oğlum bizim Fenerbahçe bir uçtu anlatamam, bu 8 sene de tam 3 kere şampiyon olduk."

"Oha, ciddi misin?"

Dedi Ömer şaşkınlıkla Cantuğ'u dinlerken. Defne ve Elif, mahkemeye giderken Nalan oğluyla vakit geçirmişti, bol bol ağlamıştı. Fizik tedavi için Defne'nin özel tuttuğu doktor gelmişti. İki saate yakın tedavi yaptıktan sonra içleri açılsın diye bahçeye çıkmışlardı. Hava gayet güzeldi, tadını çıkarıyorlardı. Beliz-Oktay evliliği konuşulmuştu, Ecrin'in okul durumu konuşulmuştu ve yeni sohbet ise Fenerbahçe'ydi.

"Tabi ciddiyim oğlum, bir tane yeni futbolcu geldi. Adamın sol ayağı benden daha yetenekli söyleyeyim. 50 metreden gol attı birader."

"Vay be, 50 metre ne oğlum. Helâl olsun. Var mı videosu falan?"

"Hee vardır da kim bilir nerelerde."

Diyerek elini salladığında, Oktay cebinden telefonunu çıkararak Cantuğ'a bakıp konuştu.

"Bende var, geçen kaydetmiştim açıyorum hemen."

Oktay, cebinden telefonunu çıkarmış videouyu aramaya koyulmuşken Ömer göğsüne başını koyan yeğeninin saçlarına öpücük bıraktı. Ecrin geldiğinden beri dayısına sımsıkı sarılmış oturuyordu.

"Oğlum acıktın mı yavrum? Defne dolapta yemek var demişti, ısıtayım mı?"

Ömer, annesinin bu telaşlı hâlini gülümseyerek izledi. Geldiğinden beri apayrı bir ilgi vardı. Bu sadece Nalan için değildi tabi, herkes öyleydi. Hele Defne, bir bebek gibi ilgileniyordu kendisi ile. Tam ağzını açıp konuşacakken Nalan yeniden devam etti.

"Ya da istediğin başka bir şey varsa onu yapayım oğlum. Var mı istediğin? Bak istersen musakka yapayım. Çok seversin sen paşam."

Diyerek oğlunun saçlarını okşadı. Ömer başını iki yana sallarken nihayet konuşabildi.

"Gerek yok annem, aç falan değilim hadi otur lütfen."

Dese de Nalan düşünceli şekilde yan yana bir şeyler konuşan Beliz-Işıl'a döndü bu sefer.

"İlaç saati geldi mi kızlar? Valla ben dalgınlıkla unuturum."

"Yok ya, gelmedi daha. Defne 'ben içirdim, arada vitamin var hallederim ben onu.' dedi."

Diyerek annesine döndü Beliz. Nalan, bu sefer Işıl'a döndüğünde Işıl gülümseyerek başını salladı.

"Öyle dedi Nalan teyzem, otur hadi sende. Defne sıkı takip ediyor merak etme."

"O zaman bir bitki çayı yapayım, şifa olur."

Nalan tam içeri yönlenmişken Ömer artık gülerek gözlerini devirdi. Bugün, diğer günlere göre daha mutluydu daha enerjikti. Tabi bunda Defne'nin etkisi büyüktü. Dün gecede ilaç gibi gelmişti aşık olduğu kadın.

Defne etrafında pervane olurken, şimdi de Nalan başlamıştı. İkisi yarışacak derecedeydi.

"Annem! Gerek yok, ben sevmem bitki çayı falan. Otur hadi, geldiğinden beri dinlenemedin. Lütfen."

Ömer'in başını yana eğip konuştuğunu görünce tebessüm ederek yanına geldi.

"Ne yapayım oğlum, içim içime sığmıyor işte. Tamam bak oturuyorum."

Diyerek yerine oturduğunda herkes gülümseyerek onları izliyordu. Açık olan garaj kapısından araba sesi geldiğinde Ömer yavaşça başını çevirip baktı. Bakar bakmaz direksiyon başındaki Defne ile göz göze gelince birbirlerine sımsıcak gülümsediler.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Where stories live. Discover now