20 | #KaybetmeKorkusu

470 36 135
                                    

"Defne abla, tebligatların hepsini gerekli bilgiler ile yolladım. Burada dava tarihleri de yazıyor."

Defne elindeki kalemi bırakarak gülümsedi.  Ardından yavaşça ayağa kalktı, dosyayı eline alarak göz kırptı.

"Tamam tatlım, teşekkür ederim. Senin  finallerin haftaya başlıyordu değil mi?"

Dedi hafif eğilip masasının üzerindeki küçük takvime baktı. Melike başını sallarak onayladı.

"Evet başlıyor da ne oldu ki Defne abla?"

Defne elindeki dosyayı yan tarafına bırakıp masasının kenarına oturdu. Ardından kollarını önünde bağlayarak gülümsedi.

"Sen yarından itibaren finallerin bitene kadar gelme, finallerine hazırlan."

"Ama öyle olur mu ki abla?"

"Olur canım, hallederim ben merak etme. Sen sadece finallerine odaklan."

Melike minnet dolu gülümsemesi ile bakarken, Defne kollarını iki yana açarak onu bekledi. Melike aldığı işaret ile ona bir adım atıp sımsıkı sarıldı.  Defne de aynı şekilde sarıldığında sessizce konuştu.

"Defne abla, çok teşekkür ederim."

"Teşekküre gerek yok kuzum benim."

Diyerek hafif geri çekilip Melike'nin yanağına öpücük bıraktı. Melike içten bir şekilde gülümsediğinde kapının tıklanması ile ikisi de oraya baktılar. Kapı hafif aralandığında Batu görünmüştü. Onu gördüğü gibi Defne'nin gülümsemesi silinirken, Batu elinde çiçekler ile içeri bir adım attı.

"Merhaba Defne."

Defne hiçbir tepki vermeden ona bakarken, Melike hafif boğazını temizleyip masada duran tabletini eline aldı.

"Ee şey abla benim halletmem gereken dosyalar var."

Defne'den onay alan Melike kapıya ilerleyip çıktıktan sonra kapanan kapı ile Batu bir adım attı.

"Defne?"

"Ne işin var senin burada?"

"Ben hayırlı olsuna geldim, yeni bürona."

Diyerek kucağındaki çiçek demetini Defne'ye uzattı. Defne sinirli bir şekilde uzattığı demeti iterken sert ses tonu ile konuştu.

"Senin hayrını isteyen mi oldu! Geldiğin gibi defol git şimdi."

Masasının kenarından kalkıp sandalyesine oturdu. Ardından önündeki bilgisayarı açıp odadaki Batu'yu dikkate almamaya çalıştı. Fakat Batu'nun pes edecek gibi bir hâli yoktu. Kucağındaki çiçek demetini masanın kenarına bırakırken yavaş adımlar ile yaklaştı.

"Defne... Lütfen yapma böyle.Ben seni aldatmadım. Sana bunu binlerce kez söyledim ama anlatmama izin vermiyorsun ki."

"Ya ben sana kaç kere dedim! O kadını sevmiyorum, onunla görüşmeni kes dedim! Ama sen ısrarla devam ettin. Bütün bu dediklerime rağmen bir de gidip aldattın! Şimdi buraya gelmiş ben seni aldatmadım diyorsun! Buna gerçekten inanacağımı mı sanıyorsun Batu!"

"Yanılıyorsun."

Defne imalı bir şekilde gülümserken gözlüğünü çıkartıp eline aldı.

"Tabi, zaten ben hep yanılıyorum..."

Batu derin bir nefes alarak üzerindeki gömleğinin bir düğmesini açtı. Derdini bir türlü anlatamamasından, suçlu konumda olmasından daralmıştı. Defne'yi çok seviyordu ve ondan ortada olmayan bir sebepten dolayı ayrılmak istemiyordu. Dolan gözlerine rağmen hâlâ dik duruşu ile sessizce konuştu.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin