54 "Fotoğraf"

2.2K 123 21
                                    

''Bunu bu akşam günlüğüme yazacağım.''

''Neyi?''

''Ateşten eli yanmış bir çocuğun ateşi hala sevdiğini.''

Dorian Gray'in Portresi, Oscar Wilde

Dorian Gray'in Portresi, Oscar Wilde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

54

Siz hiç sergilenmekte olan bir oyun bitmeden perdelerin çekildiğini gördünüz mü? Hayat da rollerin paylaşıldığı bir piyes, seyirciler gidişatını değiştiremez bu oyunun. Oyun duraksamaz, hayat bahtsız bir senaryoya ve oyundaki bedbaht kimselere rağmen devam eder. Hatta bilir misiniz, böylesine savunmasız bulduğunda insanı öyle bir yüklenir ki hayat... İnsan çatır çatır çatırdar, insan ezilir, nefesleri deşer ciğerini; işte der şimdi öleceğim. Ama ölmez.

            Bir felaketten kıl payı kurtulmak, diğer bir felakete gözü kapalı teslim olmaktır. Kazandıkları önünde, kaybettikleri arkasında, aydınlık sağ tarafında, karanlık sol tarafındayken kurtulabileceğine kim inanır?

            Kurtuluş hayali bir kapıdan geçtiğinde kucaklamaz insanı, kurtuluş yalnızca ölümün acılı kadehinden tadıldığında armağan edilir. Her insan biraz ölüdür ve yalnızca ölüyken özgürdür.

            ''Neredeyiz?''

            Karanlık oda gözleri bitkinleştiren bir ışıkla aydınlandığında pencere kenarında genişçe bir yatak ve eskimeye yüz tutan birkaç eşyayla dolu bir oda olduğunu gördüm.

            ''Güvende olacağın bir yerde,'' dedi Aras.

            Benden hızlı davranarak kapıdan girmiş ve onu boğan bir şeyden kurtulur gibi ceketini koltuğun üzerine çıkarmıştı. Eve girerken kapıda bekleyen birkaç adamın yanından öylece geçmiştik ve uzun süre koruduğum sessizliğimi o anda bozmuştum.

            Bedenimin ağırlığını taşıyan bacaklarım daha fazla ayakta dikilemeyecek kadar yorgun düştüğünde yatağa oturdum. Peki ya acımasız düşünceleri taşıyarak yorgun düşen zihnimi nasıl dinlendirecektim?

            ''Üzerini değiştirmen için dolapta birkaç giysi var.''

            Aras kalçasını pencere pervazına yaslamış, kollarını göğsünde kavuşturmuştu. Yine o buzdan adama dönüşmüş, iki yabancıymışız gibi mesafeli davranmaya başlamıştı.

            ''Bütün bunları başından beri planlamıştın,'' dedim. ''Başından beri ne olacağını biliyordun.''

            ''Bu gece yaşananları ben bile beklemiyordum.''

            Kafamda dönüp dolaşan soruyu sordum. ''Peki ya şimdi ne olacak?''

            ''Kana susamış ölüm avcıları inlerinden çıkacak ve avlanacaklar.'' Kapıdan çıkmadan bana son kez baktı. ''Uzun bir gündü, dinlenmeye ihtiyacın var.''

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now