25 ''Bastırılmış Duygular''

15.1K 783 57
                                    

25

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

25

            Başkalarına sığınmak ve onlardan medet ummak gibi bir huyum yoktu. İnsanların sorunlara çözüm olmadığını biliyordum, onlar başlı başına sorunların kaynağıydılar. Dünyamıza girdikleri hızla orayı terk ederlerdi, kimseye sırtınızı yaslayamaz, kimseye gardınızı indiremezdiniz.

İçimizde bir türlü dizginleyemediğimiz şeytanlar vardı, tutkularımızı elde etmemiz için bizi karanlığa sürükleyen şeytanlar... Bazense ne yaparsak yapalım istediğimize ulaşamazdık. Bu da evrenin kibirden oluşan bedenlerimize yaptığı bir hatırlatmaydı. En önemli olan biz değildik, sadece büyük bir piyesin içindeki küçük figüranlardık. Öldüğümüzde de piyes kaldığı yerden devam edecekti. Hayat her şeye rağmen daima devam ederdi.

            O gecenin şafağı da her şeye rağmen oldu. Bütün gece yatakta kıvranarak uyumaya çalışmıştım ama her zaman bir şekilde zihnimde uğuldayan düşünceler bana izin vermemişti. Güneş, bulutların arasında yeni bir güne selam verirken bense uykusuz gözlerimle onu izliyordum. Bu sıralar tek sırdaşım bana her daim kucak açan gökyüzüydü.

            Aras dün gece fazla içtiğinden sızıp kalmıştı, yürürken sendelediğinden ona destek olarak yatağa yatmasına yardım etmiştim. Gözlerini kapatıp uykuya dalarken hala bir şeyler mırıldanıyordu. Tıpkı doğrudan gözlerimin içine bakıp alınlarımız birbirlerine temas ederken olduğu gibi... Bilinci köreldiğindeki halini dikkate almamam gerekirdi, bu yüzden aklıma her geldiğinde kendimi o anı unutmaya zorluyordum. Belki de dün gece bir türlü uyuyamamış olmamın nedeni bu olsa gerekti.

            O sırada küçük kulübede hemen yanımdaki yatakta uyuyan Aras kıpırdandı. Yataklarımızın yanında sadece küçük bir şifonyer duruyordu ve bu yüzden gözkapaklarını araladığında ilk gördüğü şey ona bakan gözlerim oldu.

            ''Başım çatlıyor...'' dedi suratını buruşturup.

            ''O kadar içersen başka bir şeyin olmasını bekleme lüksün yok.''

            Aras gözlerini ovuşturup tekrardan sırt üstü yattı ve böylece bakışlarımız birbirlerinden uzaklaştı. Yüzüne düşünceli bir ifade yerleşmişti ve o anda kim bilir kafasında hangi çarklar dönüyordu.

            ''Dün gece tam olarak neler oldu?'' diye sordu tereddütle. ''Bir şeyler hatırlıyor gibiyim ama net değil.''

            ''Önemli bir şey olmadı,'' dedim omuz silkinerek. ''Zaten gece geç dönmüştüm, gelir gelmez uyudum.''

            Dün geceyi tamamıyla geride bırakmak istiyordum. Tekrardan konusunu açmak aynı şeyleri baştan yaşamak gibiydi.

            Aras kollarından destek alarak yatakta doğruldu ve bal rengi gözlerini tekrardan bana dikti.

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now