19 ''Geçmişin Kuklası''

24.4K 965 54
                                    

''Beni ellerinden alacaklar, ya da en azından deneyecekler. Bu toprağın uğultusu, bu aşk bandının sesi. Seni nasıl da bir şarkı gibi mırıldanıyorum? Gençken duyduğum ve böyle bir gecede gömüldüğüm bir şarkı gibi...''
-Winter Aid, The Wisp Sings

''-Winter Aid, The Wisp Sings

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

19. BÖLÜM ''GEÇMİŞİN KUKLASI''

           Gözlerimizi dünyaya açtığımızda başımıza geleceklerden, tanışacağımız insanlardan ve onları er ya da geç kaybedeceğimizden habersiz oluşumuz garipti. Zaferlerin sınırlı olduğunu, kaybetmeninse bir sonunun olmadığını bilmeyişimiz... Ölmek için tasarlanmış bedenlerle yaratıldığımızı bilmediğimiz. Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bu dünya.

Bir insanın aklını kaçıracağı kadar zorlayıcı olabilecek bu dünya. Düzenine asla uyum sağlayamadığım bu dünya.

Ve o dünyada, hayatlarımız hakkında söz hakkına sahipmiş gibi davranan insanlar. Bütün mesuliyetini bizim çektiğimiz hayatlarımıza dışarıdan bakıp öylece hüküm veren insanlar.

Bazı anlar, zamanı durdurmaya muktedirdi. Ve şimdi tam da o zamanlardan birindeydik. Önce ben adımı seslenen kişiye bakmıştım, sonrasındaysa Aras.

Bu sesin sahibini çok iyi tanıyordum ama Aras için durum aynı olmadığından şaşırdığını görebiliyordum.

''İnanç...'' diyebildim sadece.

İlk aşık olduğum, şu anda yaşamayan çocuğun ağabeyi bana hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu. Onun burada ne aradığını bilmiyordum, ona ne söylemem gerektiğini de.

''Sakın bir daha Kutay için üzülüyormuş numarası yapma...'' dedi İnanç duygusuzca. ''Biraz önce gördüklerimden sonra sakın kardeşimin mezarına geleyim de deme.''

Aras'ın uzun gövdesinden uzaklaşıp ona doğru yürüdüğümde bir el beni durdurdu. Bu el Aras'a aitti. Neden aramızdaki sınırları geçip bana bu kadar yakın olmasına izin vermiştim? Neden onu ittirememiştim? Aptal kız.

''Burada neler oluyor?'' diye sordu Aras.

İnanç'ın ruhsuz bakan gözlerinden kaçmayı deli gibi istedim, kafasını başka bir tarafa çevirip bir şeyler homurdandı ve sonrasında gülmeye başladı. Tekrardan bana döndüğünde bedenimin buz kesilmiş gibi titrediğini hissettim.

''Dünkü davranışlarımdan dolayı senden özür dilemek için izini bulup arkandan gelmiştim, ne kadar da aptalım.''

Soyunma kabinlerinden çıkıp mağazada gözden kaybolduğunda arkasından koştum. Onu durdurmalı ve biraz önce gördüklerini açıklamalıydım. Peki ya bunu nasıl yapacaktım?

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now