36 ''Amare''

12.9K 685 102
                                    

''Sadece ağlamayı kes,

Bunlar zamanın izleri.

Son şova hoş geldin.

Umarım en güzel kıyafetlerini giyinmişsindir.

Göğe çıkan yola rüşvet veremezsin.

Buradan oldukça iyi görünüyorsun.

Ama aslında iyi değilsin.''

36

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

36

Her kızın hayatında, kendisini tamamıyla dibe çekeceğini bilse de körü körüne bağlandığı bir erkek olurdu. Onlar için doğru kişi olmadıklarından emin olsalar dahi bir türlü kendilerini kurtaramadıkları erkekler.

Karşımda duran adama karşı içimde tarif edemeyeceğim duyguların ağırlığı altında ezildiğimi biliyordum. Hissettiğim sevgi değildi, bazen ondan nefret etsem de nefret de duygularım için yeterli bir kelime olmazdı. Bana hissettirdiği duyguya bağımlı hale gelmiştim, bana hayata tutunmayı ve isteklerim uğrunda savaşmam gerektiğini öğretmişti.

Kendime dahi itiraf etmeye çekindiğim düşünceler zihnimi mesken edinirken, hala ona bakıyordum. Ve o anda kendimi durağan hayatımda beni dibe çekeceğinden tamamıyla emin olduğum bu adam için endişelenirken buldum.

''Aras... Eline ne oldu?'' diye sordum.

Telaşla yanına gittiğimde duygularını bir düğmeye basıp da kapatmış gibi ifadesizdi. Ona bir şeyler hissettirebilme umuduyla giderek daha da kırmızıya bulanan elini tuttum. Bunu yaptım çünkü o anda başka ne yapılırdı bilmiyordum. O sırada açık olan banyonun kapısından içeri baktığımda sorumun cevabını almış oldum. Parkelerin üzerindeki bütün o kırılmış parçalar Aras'la bir şekilde benzediğimizin belirtisiydi. O da ruhuna sığmayıp dışarı çıkmak için çırpınan acılarını bir şeylere zarar vererek örselemeye çalışıyordu. Kendine.

''Benimle gel, kanı durdurmamız gerek,'' dediğimde sesimdeki çaresizlik onun bana bakmasına sebep oldu.

Çoğu zaman öfkeyle harlanan bal rengi gözlerini öylesine yüzüme dikmesine değil, gerçekten de beni en içime kadar görmesine.

''Yemeğe geri dön, Atlas.''

Elini elimden çektiğinde odasına doğru yürümeye koyuldu. Kapıyı arkasından kapatırken kanayan elinin yumruk halinde sıkıca kapandığını fark ettim. Giderek her zamanki gibi beni ardında bırakmayı önemsememişti.

Ama bu defa öylece köşede durup gidişini seyretmeyecektim. Banyoya girdiğimde cam parçalarına basmamak için dikkat ettim ama açıkçası o anda o parçalardan biri beni yaralasaydı bile umurumda olmazdı. Tek düşünebildiğim bir şekilde kendisine doğru çekilmeyi kesemediğim o adamın iyi olmasıydı. Dolaplara uzanıp sağlık malzemelerinin olduğu kutuya uzandığımda babamın bunu benim intihara meyilli olduğumu düşündüğü zamanlar için sakladığını hatırladım. Normal bir bilinçte olsaydım eğer, olayın ironisi beni gülümsetebilirdi.

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now