28 ''Destek''

12.8K 745 88
                                    

28

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

28

            Henüz hiçbir şey bilmediğiniz dünyada sizi kollarının arasına alan, uykusuz gecelerinizde bir rüya kapanı gibi başınızda bekleyen, ağladığınızda dudaklarınızdan çıkacak ilk kelimenin sahibiydi ''anne''.

            Ve o anne size koşulsuz şartsız canından verebilirdi çünkü siz onun bir parçasından yaratılmışsınızdır zaten. İlk emekleme, ilk okula başlama, ilk kez okumayı öğrenme, ilk gözyaşları ve ilk kalp ağrısı... Kendinizi hep ona sığınırken bulurdunuz. En azından dünyadaki çoğu insan için bu böyle işlerdi. Ama karşımdaki uzun süredir görmediğim kadına baktığımda benim için aynısının geçerli olmadığını biliyordum.

            Zihnimde çırpınan onca sese rağmen o an sadece ''Anne?'' diyebilmiştim.

            O ise oturmakta olduğu koltuktan ayaklanıp yanıma geldi. Kendimi bir anda onun koruyucu kollarının arasında bulurken aşinası olmadığım hissin ağırlığı altında ezildim. Ellerim ona sarılmak için mukavemet edilemez bir açlık çekiyor, gururumsa beni engellemek için onun tam karşısında dikiliyordu.

            ''Seni çok özledim...'' dedi kokumu içine çekerken.

            Ruhumdaki buz bedenime genişleyerek bana onun kollarından uzaklaşmam için komut verdi. Ben de öyle yaptım. Birkaç adım geriye çekildiğimde mavi gözlerindeki hayal kırıklığını kolayca tanıdım. Bu ifadeyle her gün aynaya baktığımda karşılaşıyordum.

            ''Neden geldin?'' diye sorduğumda sesim bana bile yabancı gelmişti.

            ''Bu da ne demek Ecrin? Tabii ki seni görmek için.''

            Yüzündeki o güçlü kadın imajı bir an için düşerek üzüntüsünü ele verdi.

            ''Bir kızının olduğu şimdi mi aklına geldi?''

            O sırada Eylül'ün de burada olduğunu tamamıyla unutmuştum, ta ki o da koltuğundan kalkıp ayaklanana dek.

            ''Ecrin geldiğine göre artık gidebilirsiniz Sezen Hanım,'' dedi Eylül. ''Sinan da buna izin verdi zaten.''

            Eylül'e baktığımda oğlununkiler kadar keskin bakan gözleri ve kırmızı ince dudaklarıyla meydan okuyan bir hali vardı. Onun perspektifinden düşünürsem eğer durumun ne kadar rahatsız edici olduğunu anlayabilirdim. Kocasının eski eşiyle birlikte kahve içmek zorunda kalmıştı. Babamın nerede olduğunu bilmesem de demek ki annemin buraya geldiğinden haberi vardı ve onunla gitmeme izin vermişti.

            Kimse bana fikrimi sormuyordu tabii, ne hoş.

            ''Ecrin eşyalarını toplar toplamaz gideceğimizden emin olabilirsiniz,'' dedi annem iğneli bir sesle.

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now