5 ''Benimle Misin?''

52.6K 1.6K 101
                                    


''BENİMLE MİSİN?''

          Hayata neden siyah gözlüklerle baktığımı merak ediyor olabilirsiniz, neden bu kadar depresif bir ruhun etten bir vücutla bir bütün oluşturduğunu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

          Hayata neden siyah gözlüklerle baktığımı merak ediyor olabilirsiniz, neden bu kadar depresif bir ruhun etten bir vücutla bir bütün oluşturduğunu. Sizi hikayemin miladına götürmeliyim, her şeyin başladığı o güne... Sekizinci sınıfın ilk günlerine kadar yalnızlığın demlerinde yaşıyordum. Kimse benimle arkadaş olmak istemiyordu, okula gider ve bütün gün kimseyle tek kelime etmeden eve gelirdim. Teneffüste sınıftan çıkardım, sanki dışarda buluşacağım hayali bir arkadaşım varmış gibi. Okulun bahçesinde en göz önünde olmayan yere geçerdim ve gizlenip diğerlerinin yakartop oynayışını, ip atlayışını falan izlerdim. Onları izlerken de gözlerim dolardı çoğu zaman, ağladığımı sanki biri fark edecekmiş gibi bakışlarımı ellerime dikerdim. Tırnaklarımı avucuma batırma alışkanlığım da buradan geliyor.

Daha küçük yaşta kırılmış bir kızdım ben, uçmak için bahşedilmiş kanatları koparılan bir kız. Bu dünyaya adapte olamamıştım işte, diğerleri gibi değildim.

Yine bir okul gününde, beden dersindeydik. Herkes gibi ben de eşofmanlarımı giymiştim ve sonrasında her zamanki yerime geçtim. Ağaçların gizlediği o yere tünedim, bütün sınıf birlikte voleybol oynuyordu ve kimse yokluğumu fark etmemişti. Görünmez gibi bir şeydim zaten.

İşte o an, her şeyi başlatacak o cümleyi duydum, her şeyi başlatacak o çocukla bu ilk konuşmamdı.

''İnsanlardan soyutlanmak için güzel bir yer,'' diyen çocukla.

Kalbim bu beklenmedik sesle pırpır atmaya başlamıştı, ürkek gözlerimi sesin sahibine çevirdim. Alnına dökülen sarı saçları ve kocaman yeşil gözleriyle bizim sınıftaki bir oğlandı. Aslına bakarsanız adını bilmiyordum çünkü o da genellikle yalnız takılan ve çok konuşmayan biriydi.

''Burada ne arıyorsun? Onlarla oynaman gerekmiyor mu?'' diye sordum çekingence.

''Aptal bir top oyunu, çok ezikçe,'' dedi çocuk, bana biraz daha yaklaşıp o büyük gözlerini suratıma dikti. ''Ne havalı bilmek ister misin?''

Yanaklarım onun bu yakınlığıyla kızardı ve belli belirsiz kafamı salladım.

''Sen. Buradaki en havalı kız sensin. Diğerleri o kadar sıradan ki, senin özel olduğunu fark etmek için iki saniye bakmak yeterli. Eh, buradaki en havalı çocuk da benim. Neden birlikte takılmıyoruz?''

Ne diyeceğimi bilemeyerek bir süre sessiz kaldım ve o benim bu utangaçlığıma samimi bir gülümsemeyle karşılık verdi. Eğer tam şu anda ona cevap vermezsem çocuk benim tam bir ucube olduğumu düşünecekti ama o benim ailem dışında iletişim kurduğum tek kişiydi işte. İletişim kurma konusundaki beceriksizliğimi mazur görmeliydi.

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now