''Altın Vuruşlar''

374 34 5
                                    

ALTIN VURUŞLAR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ALTIN VURUŞLAR

                "Bugün nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun Ecrin?'' diye sormuştu psikoloğum Orhan Bey.

Ürkekliğin tetiklediği bir cesaretle bu yabancıya kendimi apaçık anlatmaya başladım. ''Bu sabah uyandığımda bir ruha ya da bir bedene sahip değilmişim gibi bomboş değildim, hayatın dışında kalmış bir hayalet gibi yaşayanları uzaktan izlemedim... Hatta içimden gelerek gülümsediğim dahi oldu.''

''Sendeki farklılığı bugün ofisime geldiğin ilk anda anlamıştım... Yüzün parıldıyor, gözlerinde heyecan hareleri dans ediyor. Sende böylesine bir duygu değişimi yaratan şeyi anlatmak ister misin?''

''Bir kişi dersek daha doğru olur... Aras.''

Orhan Bey'in kaşları havaya kalktığında merakını cezbetmiş gibiydim. ''Başından beri gizlediğin Aras'ı nihayet dinleyebileceğim. Aras'la nasıl bir ilişkiniz var Ecrin?''

''Onun hayatımdaki karşılığının ya da aramızdakinin nasıl bir ilişki olduğundan emin değilim... Emin olduğum şey onunla benim birbirine iyi gelen iki hasarlı kişi olduğumuz,'' derken sesim titremişti.

''Travma yaşayan kişiler kendilerine benzer olayları yaşamış olanlara kolayca bağlanır, aynı şekilde hissedenin tek kendileri olmadığını bilmekle dışlanmışlık duygularını yenmeye çalışırlar... Fakat Borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler her şeyde olduğu gibi ilişkilerinde de zorluklar çekerler.''

''Aras üç senedir benimle, birbirimizden uzaklaştığımız, hatta koptuğumuz zamanlar olduysa da sonrasında hep birbirimize döndük... Gelgitli aşamalardan geçtik ama hangi ilişki stabil, hangi ilişki dayanaklı ki?'' dedim savunmaya geçer gibi. ''Bir insanı sevdiğimizde, ona bizi yarayabilme gücünü bile isteye vermez miyiz?''

''Düşündüğünün aksine Ecrin, kurduğumuz ilişkiler güvensiz, her an düşecekmişiz gibi hissettirmemelidir. Bu tür tehlikeli ilişkilere girmek çocukluk çağımızın nasıl geçtiğiyle alakalıdır, içimizdeki çocuğun edindiği bir alışkanlıktır. Çocukluğunda babasından yeterli sevgi görmemiş kızlar, büyüdüklerinde babalarının onlara hissettirdiği duygunun aynını başka erkeklerle arayabilir... Çünkü bildikleri tek şey güvensizlik ve sevgisizliktir.''

Babamın bende bıraktığı hasarı toparlamaya çalışırken fark etmiştim ne kadar kırıldığımı, anneme ve bana yaşattıkları için onu asla affedemeyecek kadar kin yüklüydüm. Psikoloğuma babamdan bahsetmek beni huzursuz ettiğinden konuyu değiştirme girişiminde bulundum.

''Size söylememem gereken bir şey var... Bir süre terapilere gelemeyeceğim çünkü buralarda olmayacağım,'' dedim.

Orhan Bey'in kahverengi gözleri kısılarak şüpheyle beni süzdü. ''Tedavinde yol kat etmeye yeni başlamışken ara vermek, bir cerrahın hastasını dikmeden ameliyatı bitirmesinden farksız olacaktır.''

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now