''Güneşin güzelliği hissettiği karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu.''
George R. R. Martin, Taht Oyunları
37
Bazı insanlar hayata adapte olabilmiştir, yaşamdaki her şeyle mükemmel bir denge içerisindedir. Bu kimselerin en büyük korkuları ölümdür. Ama bazılarımızsa hiçbir şeye uyum sağlayamamıştır, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide hiçbir şey onları cezbetmez.
Hiçbir zaman kendini bir yere ait hissetmeyen ve çok fazla duyguyu aynı anda sinesinde yüklenen bir kızdım. Tamamıyla adapte olabilenlere uyum sağlayamamanın ne demek olduğunu açıklayamazdım ama hayatın kimilerine göre daha acımasız davrandığı kimseleri nerede görsem tanırdım.
Karşımda bana bütün geçmişimi hatırlatan kadın da onlardan biriydi.
''İnanç'ın sorunları olduğunu söylerken bunu gerçekten kastetmiştim, Ecrin.''
Karşımda bana bütün geçmişimi hatırlatan kadının söylediklerine kulak kesildim.
''Onun nesi var?'' diye sordum dikkatle kadını incelerken.
Soluk borusunu sıkan şeyden kurtulmak ister gibi bir iç çekti. Bakışlarını kaçırdığında soluğunu kesen şeyi gözlerinden okudum, birisine anlattığında aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayacağını bilme hissiyatı.
''Bir çeşit kişilik bozukluğu. Doktorlar şizotipal olduğunu söyledi,'' dedi Özlem Teyze.
''Bu ne anlama geliyor?'' diye sordum.
Özlem Teyze, onu bir korseyle sıkan bütün o sorunlardan kurtulmak ister gibi derin bir nefes verdi.
''Sana onun beni korkutan davranışlarından bahsetmiştim, kızım. Durduramadığı sinir krizleri, duygusal çöküntüler, kendine ve etrafına zarar verme dürtüleri, bütün bunların dışında bir de Kutay'la ilgili sözleri... Son raddeydi.''
Aramızda pek de uzun sürmeyen bir sessizlik cereyan etti. Yalan söyleyebilme maharetine sahip değildim ama yalan söyleyen kişileri kolayca tetkik edebilirdim. Oysa karşımdaki kadın ne gözlerini kaçırıyor, ne de gergin bir şekilde yüz ifadesini değiştiriyordu.
''Ben üzgünüm. Umarım yakın zamanda düzelir...'' diyebildim.
O sırada masamızdaki boş sandalyelerden biri çekildi ve geçmişimi bütün yönleriyle önüme seren yapboz tamamlanmış oldu.
''Pekala ne kaçırdım? Düzelmesi gereken kim?'' diyen İnanç'tı, siyah gözleri gözlerimi buldu. ''Dünya küçük derlerdi de inanmazdım oysa yine karşılaşıyoruz.''
YOU ARE READING
YASAK MEYVE
Teen FictionHayatın kimilerine göre daha acımasız davrandığı bir avuç insanın yaşamı er ya da geç kesişir. Yaşam piyesinde, bir amaç için paylaştırılan rolleri oynamaksa fanilerin kaçınılmazlığıdır. Yasak Meyve, kişilik bozukluğuna sahip bir kızın 'sıradan' ola...