15 ''Şeytanın İni''

27.8K 1K 66
                                    

15

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

15. BÖLÜM ''ŞEYTANIN İNİ''

           Mitler, masallar ve efsaneler hayatın asıl amacının uçuk yönlerine değinirdi. Yunan mitolojisinde mutluluğun bir denizin dibinde ya da bir dağın tepesinde olmadığı, bizzat insanların içerisinde gizlendiği rivayet edilirdi. Mutluluk benliğimizde saklıysa peki ya hayat neredeydi? Göğüslerde atan kalplerde mi? Gözleri yaşlarla dolu olan bir kızın acı acı gülümseyişinde mi? İnsanlık tarihindeki sayısız ölümde, sırtlardaki bıçak izlerinde, mezardakilerin keşke geriye dönebilsem pişmanlıklarında mı? Nerede?

Aynadaki yansımamamla karşı karşıyayken kendime yalan söylemek zordu. Verdiğim kararın ne kadar da güvensiz hissettirdiğini geri plana atamazdım. Bugün Aras'ın elini tutmuştum ve bu alelade bir temastan ibaret değildi. Bu bir teslimiyet, bir gard indirişti. Bana ulaşabilmesi için aramızdaki köprüleri ateşe vermekti.

            Kapı çaldığında saçlarımı taramayı bıraktım.

            ''Ecrin?'' diyen ses babama aitti. ''Gelebilir miyim?''

            Gelmemesini söylesem bile bu odaya gireceğinden emindim.

            ''Gel.''

            Kapının gıcırdayışı, babamın yavaş adımlarla tam karşıma geçmesi, bana tam bir hayal kırıklığıymışım gibi bakan gözleri... İdealist ve mükemmeliyetçi bir babayla asla onu mutlu edemeyen bir kız çocuğu. Sinan Atlas ve Ecrin Atlas.

            ''Yemekten dönmüşsünüz,'' dedim aramızdaki sessizlikten kaçmak isteyerek.

            Kafasını sallamakla yetindi, ardından kısa bir an için bakışlarını kaçırdı.

            ''Bugün kahvaltıda söylediklerin ne anlama geliyordu?''

            Onun kadar midesiz olmadığımı söylememden bahsediyordu. Bu sorusuna sessiz kalmayı tercih ettim.

            ''Neden dışardaki herhangi bir sıradan kız gibi davranamıyorsun? Sana istediğin her şeyi verebilirim ama bu sana neden yetmiyor?''

            Ona baktığımda benim varlığımdan duyduğu rahatsızlığı gözlerinde görebiliyordum. O yargılayıcı ve asla tatmin olmayan bakışlarında. Onun kararlarına karşı geldiğimde öfkeyle çatılan kaşlarında. Ama bu sözleri öncekilerden farklıydı. Nasıl mutlu olamadığım için beni sorgulayabilirdi?

            ''Pekala baba, sana istediklerimin listesini yapacağım. Bana beni gerçekten seven bir anne alabilir misin? Benimle sırf yeni karısıyla huzuru bozulmasın diye değil de gerçekten ilgilenmek istediği için ilgilenen bir baba? Ah bak bu en kolayı. En yakın arkadaşımı da mezardan çıkartıp onun bir kopyasını satın alabilirsin sanırım. Ama bunlar sana biraz pahalıya patlayacak. Ne kadar da düşüncesiz, şımarık bir kızım...''

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now