KISIM II - AZAZEL

1K 74 7
                                    

"Bizi yaralarsanız kanamaz mıyız?
Bizi gıdıklarsanız gülmez miyiz?
Bizi zehirlerseniz ölmez miyiz?
Ve bize karşı yanlış davranırsanız, intikam almaz mıyız?"
W. Shakespeare

 Shakespeare

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

KISIM II

Batmakta olan güneşin cılız ışıkları devasa büyüklükteki pencerelerin ardından tenime dokunuyor, satırlarının içine çekildiğim kitabı kavrayan buz kesmiş ellerimi ısıtıyordu. Kitaplarla doldurulmuş bu görkemli odanın her bir köşesine parıldayan gözlerle bakma dürtümü yenemiyor, okuduğum satırların yazarına haksızlık ettiğimi düşünüyordum. İnsanın zamanı durdurmak istediği yere ait olduğu bilinen bir gerçekti, öyleyse ben de içinde nefes almanın fevkalade bir mutluluk verdiği kitaplarla dolu bu odaya aittim.

''Şimdi artık Heathcliff'le evlenmek, kendimi de o düzeye indirmek olur; o kendisini ne kadar sevdiğimi hiç bilmeyecek; hem onu yakışıklı filan diye sevmiyorum, benden daha çok bana benziyor da, onun için seviyorum. Ruhlarımız her neden yoğrulmuşsa, ikimizinki de aynı.''

Her bir kelimesi beni başka bir dünyaya götüren, hiç tatmadığım hisleri öğreten bir kitabın en sevdiğim alıntısını mırıldanmıştım.

''Heatcliff, Catherine'den başka kimseyi sevmeyen ve sevdiği kadının dışındaki herkese eziyet eden bir canavardı,'' demişti bir ses.

Bu odada yalnız olduğumu düşündüğümden irkilerek başımı kaldırdım, omuzlarımdan geriye döndüğümde Aras kapının eşiğine yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmişti.

''Uğultulu Tepeler'i okumuş olmalısın,'' dedim. ''Heatcliff, bu hayatta sevdiği tek şeyi yitirdiği için böylesine merhametten yoksun bir kalbe sahipti belki de.''

Aras aralık olan kapıyı kapatıp birkaç adımda yanıma geldi, aralık bıraktığım kitaba uzanarak okuduğum sayfaya göz gezdirdi.

    ''Edgar Linton, Catherine için daha iyi bir tercihti, yazar karakterinin daha güvenilir, her bakımdan daha makul olan bir adamla evlenmesini istemiş olmalı,'' dedi Aras.

    ''Fakat Linton da Catherine'e mutlu sonunu veremedi,'' diye cevap verdim. ''Tuhaf olduğunun son derece bilincindeyim ama bazen keşke kitap karakterlerinin kaderi yazarların elinde olmasa diye düşünüyorum. Keşke karakterlerin bizzat kendileri, iyi veya kötü sonlarını seçebilse.''

    ''Tabii... Kötü sonla biten iyi bir hikayeyi, iyi bir sonla biten kötü bir hikayeye yeğlerdin, değil mi?'' dedi hatırladığına şaşırdığım sözlerimi kullanarak.

    Aras kitabı kapatıp bir rafa yerleştirdikten sonra kalkmam için elini uzattı,  elini kavradığımda yapılı göğsünü açığa çıkarıp dirseklerinin hemen altına kadar kıvırdığı beyaz gömleğinin ve siyah pantolonun içinde etkileyici görünüyordu. Gerçek olamayacak kadar etkileyici.

YASAK MEYVEWhere stories live. Discover now