Hayatın kimilerine göre daha acımasız davrandığı bir avuç insanın yaşamı er ya da geç kesişir. Yaşam piyesinde, bir amaç için paylaştırılan rolleri oynamaksa fanilerin kaçınılmazlığıdır.
Yasak Meyve, kişilik bozukluğuna sahip bir kızın 'sıradan' ola...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
9. BÖLÜM ''DENİZLER CİNAYET İŞLEMEZLER''
Bahçeye açılan kapıdan mutfağa giren Verda ikimizin de konuşmayı kesip duraksama nedenimiz oldu. Kafasını eğmiş ve bütün dikkatini telefonuna vermiş gibiydi. Yine de konuştuklarımızın ne kadarını duymuş olabileceğini zihnimde ölçüp tartarken Aras ile göz göze geldik.
Verda, kafasını kaldırıp bizimle karşılaştığında her zamanki samimi gülümsemelerinden birini takındı. Elleri takmakta olduğunu fark etmediğim kulaklıklarına gitti ve onları çıkardı.
''Siz ikiniz burada durmuş gizli planlar mı yapıyorsunuz?'' dedi telefonunu kotunun arka cebine koyarken. ''Dünyayı kurtarma planları falan.''
Aras'ın gergin zamanlarında hep olduğu gibi alnındaki damar belirginleşti. ''Odada beklemen gerektiğini söylemiştim, konuşmamız gerektiğini biliyorsun.''
''Ben...'' diye başlarken sözü kesildi.
''Açıklamalarla ilgilenmiyor olmam ne kötü.''
Ve tıpkı imha edilmesi gereken bir patlayıcıdan uzaklaşır gibi kızın vereceği cevabı dinlemeden uzaklaştı. Hala büyük bir dikkatle Verda'yı izlediğimi biliyordum ama konuştuklarımızı duyup duymadığına odaklanmayı kesemiyordum. Dahası Aras onun konuşmamıza kulak misafiri olmasını ne kadar önemser diye düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım.
''Gitsem iyi olacak,'' dedi kız.
Onun üzgün halini değiştirebileceğimi umarak ''Son Feci Bisiklet,'' dedim.
Gülümsemesi yerini yüzündeki donuk ifadeye bıraktı. İlk başta neyi kastettiğimi anlamasa da dinlediği şarkıyı açık unuttuğunu fark etti. Arka cebine uzanıp telefonunu kavradı ve müzik sesini kulaklıktan hoparlöre vererek ikimizin de duymasını sağladı. Dinlediği parça Son Feci Bisiklet'in Bikinisinde Astronomi şarkısıydı.
''Bu şarkı ölmeyi isteyebileceğim kadar hüzünlü hissettirse de iyileştirici bir özelliğe de sahip,'' dedi bakışlarını kaçırarak, ardından kafasını iki yana salladı. ''Drama kraliçesine dönüşmeden önce gitsem iyi olur.''
Kaçırdığı bakışlarında sakladığının dolu gözleri olduğunu anladım ve ona doğru yaklaştım. Teselli vermeyi de almayı da sevmediğim sarsılmaz bir gerçekti. Ama insanların hiçbir çıkış yolunun olmadığını düşünmeleri hakkında söyleyebileceğim birkaç söz vardı. Çünkü çıkışı olmayan bir labirentte oradan oraya sürüklenmenin nasıl hissettirdiğini bilirdim.
''Bu kadar hüzünlü olmak iyi bir şey,'' dedim.
Verda bakışlarını bana çevirdiğinde kızarmış gözleriyle karşılaştım. Söylediklerimi anlamadığı belliydi, bu yüzden devam ettim.
''Çünkü acı ve ıstırap daima büyük bir zeka ve derin bir yürek için kaçınılmazdır.''
''Suç ve ceza,'' dedi alıntımın kaynağına gönderme yaparak.
