SON 2

658 17 12
                                    


YEŞİM ÖZGÜR

Hayallerinin savrulduğu yerden başlıyorsun ya hayata... Hiç bitmeyecek sandığın uçsuz bucaksız hayallerin, hedeflerin. Sevdiğin insanlar, seni sevenler, hiç sevmediklerin, nefret ettiklerin, parçalanmış savrulmuş hayallerin. Mutlu olmanın uzak olduğunu bile bile devam ediyorsun. Seni anlıyorum, anlıyoruz.

Herkes birbirini anlıyor. En çokta biz anlardık.

Sinem'in doğum günü partisi için Cüneyt büyük bir klübü tercih etmişti. Işıkların uyum içinde olmayan dansı başımı ağrıtıyordu. Sinem başını Cüneyt'in göğsüne dayamış yavaş yavaş dans ediyorlardı. Ona baktığımda yıllar önce sevdiği adam tarafından aldatılmış kızı görmüyordum. Sinem ne kadar güçlü olduğunu Cüneyt'e kabul ettirmişti sanki. Bu hareketlerinden bile anlaşılabiliyordu.

Başımın ağrısı giderek artıyordu. Sanırım bunda tam karşımda dans eden ve sürekli kahkaha atmak için bahane üreten Oğuz ve kız arkadaşının payı da vardı. Kafamı başka yöne çevirdiğimde Pınar'ın yaklaştığını gördüm.

"Ona hep böyle uzaktan bakacaksın."

"Bu çok iyi geldi" deyip gidecektim ki kolumdan tuttu ve beni balkona sürüklemeye başladı. Ona karşı koymuyordum ama biraz nazik davranabilirdi. Klüp iki katlıydı. İkinci katı daha sakindi ve sonunda balkon vardı.

"Cemre'yi gördün mü?" çok ciddi sormuştu.

"Onu görmem mi gerekiyordu?" dedim.

"Hayır. Eren ve ben bir şeyler neyse..." dedi bu sefer ben onu kolundan yakaladım.

"Merak ettiğin buysa beş yıl boyunca yalnızdım. Yapayalnız."

Beni hafifçe ittirdi. Kendini daha fazla tutamayacaktı."Beş yıl boyunca neredeydin?"

"Hep böyle zenginlik içinde, güçlü bir şekilde yaşamadım. İlk yıl evim bile yoktu. Babam banka hesabımı donduruncaya kadar otelden otele sokaklarda gezdim durdum. İkinci yıl daha beterdi. Bir polinikte bağımlı tedavisi gördüm. Babam beni bulmuştu ve hayatımı mahvetmemem için elinden geleni yaptı. Tedavim bittikten sonra sanat okuluna girdim. Piyanodan yürüyecektim. Sonra Tom ile ile tanıştım ve hayatım değişti. Bana savaşmayı, kim olduğumu tekrar hatırlattı. Ve zamanı geldiğinde yanınıza geldim."

Pınar şok olmuştu. Bu kadar şey yaşadığıma inanamamıştı. "Şimdi Oğuz'u gerçekten kaybetmenin acısını yaşadım. Sanırım hayatım böyle devam edip gidecek." Gözyaşlarım gözlerimin ucunda hazır bekliyordu.

"Sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu ikimizde biliyoruz." dedi Pınar. Başımla onayladım.

...

Oğuz'un yavaşça balkona yürümesini izledim Beni gördüğünde ne yapacağını kestirememiş bir hali vardı. "Eğer gelmek istiyorsan gidebilirim. Kaçmana gerek yok" dedim. Oğuz yavaşça yürüdü, yanıma geldi ve dışarıya baktı. "Senden kaçmıyorum."

"Artık kaçacak kadar bile önemsemiyorsun demek ki." dedim ona bakarak. O bana bakmıyordu. "Deniz'le aynı okuldaymışsınız. Senden bahsederken büyük bir hayranlıkla bahsediyor. Müziğin ona ilham veriyor."

"Eskiden başka kişilere ilham verirdi." Başka yöne bakıyordum. Belli belirsiz güldü.

"Seninle geçmişteyaşadıklarımızı öğrenirse okulda büyük hayranlık duyduğu bir arkadaşınıkaybetmiş olur. Onun yalnız kalmasını istemem."

"Biz seninle hiçbir şey yaşamadık Oğuz."

"Haklısın, tanıştığımızı kast ediyordum". Bu kadar sakin ve kabullenici oluşu canımı sıkıyordu.

kötü KIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin