SON

224 8 8
                                    


HOŞÇAKALAMAMAK

Kitabın sonunu kendi zihninde bitirmek isteyenler bölümü okumayabilir. Çünkü yazarların ve okurların dünyası farklıdır. Ben hem hırslı bir okur, hemde hayalperest bir yazarım. Kötü KIZLAR, çocukluğumun ve gençliğimin en güzel ve özel anlarına şahit oldu. Bazen yanlışlar yaptım, bazı zamanlar ise kitabımla gurur duydum. Kitapla ilgili görüş belirtenlere, beğenenlere, okuyanlara teşekkür ediyorum. Size, Kötü KIZLAR final bölümünü takdim ediyorum.

EREN ILGAZ

Serin gece, küçük koruluğun dibinde uzun sarı saçlarını serdiği çimenlerin üzerindeki kadının yanına uzandım. Başım onun başıyla yan yanaydı, ayaklarımız açılmış, ortamızda üçgen bir alan varmış gibi uzak oturuyorduk. Bir tek başlarımız yakındı. Muğla'nın sıcak gündüzleri gibi değildi gecesi o an.

"Bugün, tehlikenin ortasında ilk defa geleceğimi düşledim."

"Gelecek hakkında düşünmeyeli uzun zaman oluyor." Dedi gökyüzüne bakarken. Nefes alış verişlerini duyuyordum. "Hayal kurmak kötü değildir."

"Sinem'e benziyorsun." Dedi gülerek. Her türlü gülüşünü seviyordum. Alay eder gibi gülüşünü, öfkeden deliye dönmüşken histerik gülüşünü, nadir anlarda gördüğüm içten gülüşünü...

"Hayalimde sende vardın."

"Benim hayallerimi aradığını sanıyordum. Bir anda kendininkiler mi baskın geldi?"

Gözlerimi kapattım. "Seninkileri bulduktan sonra, her şey bitince sonsuza dek yanımda kalmanı istedim. Sende kabul ettin."

"Pembe panjurlu evimizde var mıydı?" diye dalga geçti.

"Panjurların rengi konusunda serbestsin." Dedim. "Yeter ki o panjurlu evde benimle yaşa."

Mavi gözlerini bana çevirdi. Yüzünde net ve duygusuz bir ifade gördüm. Ona yakışmayan sert ve keskin bir ifade. "Eren, bizim mutlu bir sonumuz olmayacak." Bunu söylerken hayatımın orta yerine bir bomba bıraktığını fark etmemiştim.

Hayatımın boşluğa düştüğü andan beri hayal ettiğim kadını görmüştüm. Çökmüş yüzünü tanıyamadığım kadına baktım. Cemre olmaktan uzak, bitkin ve çaresizdi. Onun hasta olduğunu düşünmek beni içerideki yıllarda ayakta tutan tek şeydi. İçimde bir türlü oluşturamadığım nefret duygusundan nefret ettim. Evet, ondan nefret edemediğim için kendimden nefret ettim.

Oğuz'un aramalarına geri dönmedim. Parkta gözetlediğim Cemre'nin peşinden gittim. Dış sıvası dökülmüş, eski eve girdiğini gördüm. Çok değil, on dakika sonra üstünü değiştirmiş olarak çıktı. Üzerinde beyaz bir tişört vardı, altında da kot pantolonu. Kısa saçlarını açık bırakmıştı. Benim tanıdığım Cemre'den çok uzaktı. Kaç kilo vermişti? Nasıl bu hale gelmişti?

Peki ben ne yapıyordum? Karşısına çıkıp, içimden geçenleri kusup hayatımdan çıkmasına izin vermiyordum. Bunu defalarca yaptım, defalarca ona gittim ve hastalıklı bir şekilde vazgeçemiyorum.

Sokağın başında bir adamla konuştuğunu gördüm. Aslında çocuk desem daha doğru olurdu. On yedi, on sekiz yaşlarındaydı. Çocuğun elinden gizlice aldığı şeye odaklandım. Sonunda bunu da yapmıştı. Pisliğin içine sonuna kadar batmıştı. Yapayalnız olduğunu biliyordum. Sinem'in şefkatine, Yeşim'in desteğine, Pınar'ın zekasına ihtiyacı vardı. Her şeye rağmen benim sevgime ihtiyacı vardı.

Yanındaki çocuk ilerlerken Cemre'nin etrafa bakınmasını izledim. Telefonunu çıkardı ve bir şeyler yazdı. Sokağın sonundaki araziye doğru ilerledi. Sanki arkasında biri olduğunu biliyormuş gibi yavaşça yürüdü ve arkasını döndü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kötü KIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin