Bölüm 10

4.3K 288 8
                                    

YEŞİM ÖZGÜR

Yeşil yaprakların arasında çocukluğumu geçirdiğim o sokağa lanetler okuyarak büyümüşüm de haberim yok. Kısık seslerin, fısıltıların, çığlıkların, yakarışların bitmek bilmeyen acıların tam ortasında geçti gençliğim. Çocukluğumu almışlardı zaten.

İstanbul'un en iyi semtlerinden birinde Etiler'de dünyaya gelmişim. Anne ve baba sevgisini sonuna kadar alarak büyüdüm. Kimsesizlere ve karıncalara olan ilgim büyümemi engellemiş sanki. Kimseyi kırmayan ailesinin biricik kızı Yeşim Özgür. Özgürlüğüne düşkün genç kız.

Hayatımın son gecesinde Rüya ile beraber dershaneden dönüyorduk. Biraz da oyalanmıştık. Çok yorulduğum için kestirmeden gitmek istedim. Rüya sabit fikirli bir ailenin mahçup kızıydı. Utangaç ve masumdu. Yemyeşil gözlerini hatırlıyorum. Sevgiyle bakardı karşısındakine. 

Gözleri kısıldı ve o yolun karanlık olduğunu korktuğunu söyledi. Daha on beş yaşındaydık. O yoldan gitmek istediğimi çok yorulduğumu ve gelmezse kendim gideceğimi söyledim. Kararlarımın sonuçlarına bu kadar ağır katlanacağımı nereden bilebilirdim. O sokağa yöneldiğimizde benim de içime doğmuştu kötü şeyler olacağı. Sessizce yürüdüğümüz yolda dört kişi çıktı karşımıza. Dördü de sarhoştu. Rüya kolumu sıktıktan sonra hızla yön değiştirdik. Tüm bedenimin titrediğini hatırlıyorum. Çok korktuğumu ve söyledikleri her neyse onları dinlememiştim. 

Rüya kolumu daha sıkı tuttuktan sonra koşmaya başladık. Bizi yakalamaları uzun sürmedi. Rüya benden daha güzel ve çekici bir kızdı. Bana dediğini hatırladım. Bu yoldan gelmek istemediğini hatırladım. Onu dinlemediğim için kendime lanet okudum. Beni tutan kolun bileğinde bir yılan dövmesi vardı. Aklıma kazımıştım o dövmeyi. Beni tutarken tam o yılanın üzerinden ısırdım onu tüm gücümle. Dişlerim acıdığında attığı çığlık ne kadar acı çektiğini göstermişti. Yüzüme yediğim sert bir tekmeyle yere düştüm. Uzun siyah saçlı olan Rüya'nın bileklerinden tutmuştu. Kumral uzun boylu olan ise ona çığlıklar attıracak şekilde canını yakıyordu.

Çığlıklarının arkasından ona seslendim. Yılan dövmeli olandan kurtulduktan sonra kumral olana sert bir tekme attım. Hırçınlığımdan dolayı bana dokunamıyorlardı. Rüya benim kadar şanslı değildi. Gözlerinden düşen bir damla yaşta anlamıştım. Tüm acıları o yaşa gömülmüştü. Yılan dövmeli olan hiç beklemediğim bir anda kaburgama tekme attı. O kadar sert vuruyordu ki nefesim kesiliyordu. Acı hiç bu kadar hissizlik vermemişti bana. Ağzımda hissettiğim metalik tat tam kendimden geçmeme sebep olacaktı ki esmer olan Rüya'nın üzerinden kalkarken "Abi kız nefes almıyor." Bana yönelen eller geri çekilirken "Ne?" dedikten sonra nabzını kontrol etti. Ağzında bir küfür savurduktan sonra bana baktı.

"Lan bunun hali ne böyle? Niye dövdün lan kızı?" Yılan dövmeli olana bağırmıştı kumral olan.

"Eğlence dediğin bu muydu? Hadi gidelim buradan." dedikten sonra ayak seslerinden başka bir şey duyamamıştım. Yüzüm gözüm kanlar içindeydi. Tek gözüm bulanık görüyordu. İki metre kadar uzağımda olan arkadaşıma sürüklenmeye başladım. Gözyaşlarım yanaklarımda birleşirken "Rüya." diyebildim kısık sesle. Bilincimi kaybettiğimi hatırlıyorum. Benim çocukluğumda, gençliğimde, hayatımda o andan itibaren bitmişti. Koca bir yokluk içerisindeydim. Otopsi sonucu geldiğinde bile konuşmamıştım. Ne annemle ne babamla ne de Rüya'nın ailesiyle. 

Sadece gözlerimi belli bir noktaya dikebiliyordum. Cenazesinin ardından her gün mezarının başına gittim. Halimin kötü olduğuna karar veren ailem de beni o hastahaneye kapattı. Orada tanıdım diğer kardeşlerimi. Yeni hayatıma orada başladım. Karanlık damarlarıma orada girdi. Ben olmaktan orada çıktım. 

Kafamı sallayıp düşüncelerden kurtuldum. Sinem kendisini iyi hissediyordu. İntikamını almıştı. Cemre ona bir bardak su getirdikten sonra bakışlarını Pınar'a çevirdi. Eren pencereden dışarı bakıyordu. Yanında Oğuz vardı. Dün hayatımı kurtardığı için ona teşekkür etmem gerekiyordu. Aslında kendim alt edebilirdim ama benden hızlı davranmıştı. 

"Nasıl buldun burayı?" dedi Eren arkasını dönerek.

"Başına bir iş geleceğini tahmin etmiştim. Yanılmadığımı da anladım." dedi sitem ederek. Ağzının ortasına vurmak istedim ama şu durumda iyi bir fikir değildi.

"Bu olaya karışman gerekmiyor."

"Seninde." derken Oğuz'un sesi yüksek çıkmıştı. Haklıydı. Bu intikamlar bize ait olmalıydı. İkisininde karışmasını istemiyordum.

"Doğru söylüyor." Salondaki tüm bakışlar üzerime çevrilirken ayağa kalktım. Bu saçmalığa son vermeliydim.

"Doğru söylüyor. Bu bizim olayımız. Sizin değil. O yüzden gidin." dedim sessizce. Oğuz kafasını sallarken Eren, Cemre'ye baktı. Bu ikisinin arasında bir şey mi vardı? Neden her fırsatta gözlerini Cemre'ye çeviriyordu?

"Hayır." dedi kesin bir sesle Eren.

"O zaman ben de gitmiyorum." dedi Oğuz.

"Buna gerek yok." Sadece Eren ve Oğuz konuşuyorlardı.

"Hayır. Ben de gitmiyorum." dedikten sonra dışarı çıktı.

...

O akşam sessizlik tüm evi kaplamıştı. Pınar Sinem'in yanındaydı. Bir sonraki intikam kimin olacak konuşulması gerekiyordu. Bu işten hemen kurtulmak istiyordum. Hepsinin eceli olmak istiyordum. Cemre salonda Eren'le konuşuyordu. Tek başıma kalmıştım. Dışarı çıktıktan sonra havanın soğuk olduğunu fark ettim. Oğuz kamelya da oturuyordu. Sabit bir yere bakıyordu. Tam içeri girecektim ki 

"Neden?" diye sordu. Beni gördüğünü görmemiştim. Bu yüzden şaşırdım. On beş yaşımdan beri tüm erkeklerden kaçtım. Hiçbirinin yaklaşmasına izin vermedim. Bu yüzden bir erkekle konuşmak bile zor geliyordu.

"Ne?" derken sesim net çıkmıştı.

"Neden yaptı bunu? Sinem. O adamı neden oraya yolladı?" dedi sessizce. Kamelyaya doğru ilerlerken kısık gözlerle ona baktım. Diğer ucuna oturduktan sonra "Sen beni niye kurtardın?"

"Seni kurtarmadım. Sadece Eren'i almak için gelmiştim. Rehin aldığının sen olduğunu bile görmedim."

"Görseydin bir şey yapmayacaktın yani." dedim.

"Kardeşime neler yaptığını hala unutmadım."

"Haklısın." dedim önüme bakarak. Bunu beklemediği kesindi. "İşte bu yüzden gerçek suçlulara yöneldik." dedim.

"Kim onlar?"

"Bunu sana anlatmayacağım." dedim. Yapmayacaktım. Çaresizliğimi ona asla anlatmayacaktım.


kötü KIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin