110.BÖLÜM *DÜĞÜN TELAŞI (Part 2)*

9.9K 541 349
                                    

İyi okumalar.

Medyada Elif🌸

Ahenk'in Ağzından

"Emre ver şu kıyafetimi ya."dedim sinirle.

"Vereyim de sonra bu elbiseyle düğüne gel, yok öyle bi' dünya güzelim."diyerek elindeki elbiseyi biraz daha yukarı kaldırdı.

Yaklaşık olarak iki saattir kıyafetimi Emre'nin elinden almaya çalışıyordum ve biz düğüne geç kalıyorduk.

Neymiş efendim? Kıyafetin dekoltesi varmış. Tamam belki azıcık(!) dekoltesi vardı ama ben çok beğenmiştim.

Lacivert, kalın askılı,birazcık(!) göğüs dekoltesi ve belinde ince bir kemeri olup yere kadar uzanan bir elbiseydi.

Derin bir nefes alıp yetişmemin mümkün olmadığı elbiseme baktım. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Ben elbiseye uzanamıyorsam elbise bana gelirdi.

Bir anda düşüyormuş gibi yapıp Emre'nin koluna tutunduğumda düşündüğüm gibi olmuştu. Emre hızla beni tutunca yüksekteki elbisem hemen burnumun dipinde bitmişti.

"Ahenk, iyi misin?"

"Özür dilerim kocacım."diyerek o, daha ne olduğunu anlamadan elindeki elbiseyi alıp banyoya doğru koşmaya başladım.

"Ciddi misin Ahenk?"dedi arkamdan.

Banyoya girip Emre'ye baktım, kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

"Hemen geliyorum."dedikten sonra ona öpücük atıp banyonun kapısını kapattım.

Hızlıca üstümdeki kıyafetleri çıkartıp elbiseyi üstüme geçirdim. Elbisenin fermuarını kapatamadığım için ona kapatmayıp topuz yaptığım saçlarımı açtım ve taradım. Saçlarımın uçlarını hafif dalgalandırıp bozulmaması için de sprey sıktım, son olarak da hafif bir makyaj yaptıktan sonra hazırdım.

Banyodan çıkıp odanın içinde bakışlarımı gezdirdiğimde Emre'nin camın önünde telefonla konuştuğunu gördüm. Ona doğru yürümeye başlarken konuşmalarına da kulak kabarttım.

"Tamam lan geliyoruz, Ahenk üstünü giyiyor...Ne? Gelirken sana tansiyon ilacı mı alayım? Neden?...Kapat lan telefonu."dedikten sonra telefonu kendisi kapattı.

"Ne olmuş?"dedim arkasında durarak.

"Can işte, heyecandan tansiyonu..."diyerek arkasına döndü ama beni görünce cümlesi yarıda kesildi.

"Oha!"diyerek bana doğru gelmeye başlayınca onun bu haline güldüm. Tam karşımda durunca kafamı yukarı kaldırdım.

"Kesinlilkle bunu giymiyorsun."deyince kaşlarım çatıldı.

"Burda güzel bir şeyler söylemen gerekiyordu."

"Tamam üstüne değiştir, ben sana en güzel şeyleri söylerim."dediğinde gözlerimi devirip ona arkamı döndüm.

"Fermuarımı kapatır mısın?"

"Hayır."deyince gülümsedim.

"Peki, ben de fermuarım açık gelirim düğüne."diyerek birkaç adım atmıştım ki Emre, kolumu tutup beni geriye doğru çekti. Kendi kendine homurdana homurdana fermuarı kapattı. Emre'ye doğru dönüp konuşmaya başladım.

"Hadi bir an önce gidelim, zaten yeterince geç kaldık."dedikten sonra arkama döneceğim sırada Emre kolumdan tutup engel olunca anlamayarak ona baktım.

"Ahenk bir daha beni bu şekilde kandırma, sana bir şey olduğunda ne kadar endişe ettiğimi biliyorsun."dediğinde az önce elbiseyi almak için düşüyormuş gibi yapıp onu kandırdığım aklıma gelince yüzüm asıldı.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin