88.BÖLÜM *BİR SUÇUM YOK*

9.6K 706 347
                                    

İyi okumalar.

Medyada Doğuş'cuğum🌸

Emre'nin Ağzından

Yaklaşık bir saatin ardından Anıl'ın odasından çıkıp kendi odama doğru ilerledim. Ahenk'in yaklaşık bir saat boyunca hiç ses çıkartmadan uslu uslu beni odada beklemesini ne kadar garipsesem de Anıl'ın odasından çıkıp gelmem mümkün değilki, çünkü alıp ağaç dikeceğimiz arsa hakkında konuşmamız gerekiyordu.

Kapıyı açacağım sırada birinin bana seslenmesiyle yerimde durup arkama baktım. Arsayı alacağımız şirketin patronu Ada Hanım'ı görünce kaşlarım çatıldı.

"Buyrun Ada Hanım?"

"Emre Bey acaba işiniz yoksa bir yerlerde bir şeyler içmemiz mümkün mü?"deyince memnuniyetsizce gülümsedim.

"Malesef Ada Hanım teklifinizi reddetmek zorundayım, çünkü kız arkadaşıma sözüm var hem yarın bir toplantımız var, konuşmak istediğiniz konuları yarın akşama bırakın."

"Ah yarın olacak toplantıya siz mi geliyorsunuz?"dedi sevinçle.

Her an Ahenk'i dinleyip vazgeçebilirim.

"Evet."

"Peki o asistan kız da gelecek mi?"deyince kaşlarım çatıldı.

"Evet kız arkadaşım da gelecek."diye yanıtladım beni sinirlendiren saçma sorusunu.

"Kız arkadaşınız mı?"dedi şaşkınlıkla.

"Ama nasıl? Yani o asistan ve siz de patronsunuz?"diye devam etti sözlerine.

"Sınıf farkını umursayan biri değilim ve bence siz de öyle yapın inanın ki daha mutlu olursunuz. Ha bir de ben zaten patron değilken de Ahenk'le sevgiliydim."dedikten sonra utançtan kızaran yüzüne son kez bakıp arkana döndüm ve kapıyı kapattım.

Odanın içinde gözlerimi gezdirdim ama Ahenk odada yoktu. Masasının üstüne baktığımda eşyalarının da olmadığını fark edince cebimden telefonumu çıkartıp hızlıca Ahenk'i aradım ve telefonu kulağıma götürüp beklemeye başladım.

Telefon meşgul çalınca tekrar aradım. Her geçen dakika da benim de merakım artıyordu. Telefon tekrar yüzüme kapanınca bu sefer vazgeçip telefonu cebime koydum ve odamdan çıkıp hızlı adımlarla asansöre doğru ilerledim.

Eve gitmiştir, şarjı bitmiştir ve bu nedenle de benim telefonlarıma meşgul çalıyordu. Bu kadar basitti, kötü şeyler düşünmem saçma.

Saçma, saçma olmasına ama Allah kahretsin ki benim içimden bir ses kötü şeyler olduğunu söylüyordu.

"Emre?"

Anıl'ın sesini duyunca yerimde durup arkama döndüm. Anıl kaşları çatık bir şekilde yanıma gelip karşımda durdu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Anıl, Ahenk'e ulaşamıyorum."dedim.

"Ne demek ulaşamıyorum?"dedi anlamayarak.

"Ulaşamıyorum lan işte, yok, telefonlarıma cevap vermiyor, meşgul çalıyor."dedim bağırarak.

"Kardeşim sakin ol, eve gitmiştir."dedi elini omzuma koyarak.

"Ben zaten oraya gidiyordum."

"Tamam sen git, haber ver bana da."deyince kafamı sallayıp onun yanından uzaklaştım ve asansöre binip aşağıya indim.

Kısa ama ban uzun gelen bir süre sonra asansör durunca inip koşar adım şirketten çıktım.

"Emre Bey?"

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin