59.BÖLÜM *SEN ÖYLE SAN*

13.6K 891 312
                                    

İyi okumalar.✨

Medya🌸

Asi'nin Ağzından

Elimdeki kumandayı koltuğun üstüne bırakıp orta sehpanın üstünde duran telefonumu elime aldım. Telefonu açıp saate baktım. Saat bire geliyordu ve Batu hala eve gelmemişti. Kaç kez aramama rağmen telefonlarıma cevap da vermemişti. Ben böyle düşünürken telefonum çaldı. Kim olduğuna baktığımda tanımadığım bir numaraydı. Hemen açtım.

"Alo?"

"Alo Asi? Ben Batu."

"Batu neredesin sen? Sabahtan beri senden haber alamıyorum, ne yapıyosun sen?"dedim bağırarak.

"Sakin ol Asi. Ben karakoldayım."

"Orada ne işin var?"dedim anlamayarak.

"Şimdi her şeyi anlatacağım ama sözünü kesmeden dinle beni."dedi. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

"Tamam."

"Ben bu sabah Yankı'nın evine gittim ve onu evine kapattım. Sonra telefondan ses kaydını açıp suçunu itiraf etmesini sağladım ve öyle de oldu, suçunu itiraf etti. Suçunu itiraf ettirmek için de evindeki eşyalara zarar vermiş olabilirim. Polisler geldi ve Yankı'yı tutukladılar. Elimdeki ses kaydı da delil olduğu için de beni de götürdüler. Ben hemen işim biter de eve gelirim diye düşünürken bir anda odadan polis çıktı ve bana 'Batu Bey tutuklusunuz'dedi. Sebebini sordum. "Yankı Hanım'ın evine zarar vermişsiniz ve o da sizde şikayetçi'diyerek beni içeriye aldılar."dedi. Konuşma bitince gülmeye başladım. Yankı tutuklanmış ve o da gidip Batu'dan şikayetçi olmuş. Oğlum çok komik lan.

"Ne gülüyorsun kızım? Komik mi?"

"Evet."dedim. Homurdanmasını duydum ama ne dediğini anlamadım.

"Tamam Batu ben geliyorum yanına. Şu Yankı'yla bir de ben konuşayım."dedim.

"Asi saçmalama. O halinle yalnız başına dışarı çıkmana izin veremem."

"İzin almadım zaten. Ben geliyorum."dedim ve telefonu kapatıp ayağa kalktım. Ayağım daha iyiydi ama hala ağrıyordu. Koltuğun yanında duran bastonu alıp dış kapıya doğru ilerledim. Ayakkabımın birini giyip kapıyı açtım. Yavaş adımlarla evden çıkıp kapıyı kapattım. Bu saatte buralardan taksi geçer mi ki? Geçer be. Bahçenin çıkışına doğru ilerledim.

Bahçeden çıkınca kaldırımda yürümeye başladım. Yanımda bir araba durunca ona aldırmadan yürümeye devam ettim. O da benimle birlikte ilerleyince durup arabaya baktım. Benim tarafımda olan cam açılınca hafif eğildim.

"Gideceğin yere bırakayım."dedi içerideki çocuk sırıtarak.

"Gerek yok. Hadi uza."dedim kaşlarımı çatarak.

"Uzatma güzelim. Hem bu halde istediğin yere gidemezsin. Hadi atla bırakayım seni istediğin yere."

Gözlerimi etrafta gezdirip tekrar çocuğa döndüm.

"Şu bastonu görüyor musun?"dedim.

Kaşlarını çatarak kafasını salladı.

"Hah işte şunu senin bir yerlerine sokarım görürsün gününü. Hadi şimdi uza. Sinirlerimi bozma benim."dedim.

"Deli midir nedir?"diyerek gaza basıp yanımdan uzaklaştı. Göz devirip doğruldum. Bana doğru gelen taksiyi görünce gülümsedim. Elimi kaldırıp taksinin durmasını sağladım. Önümde durunca kapıyı açıp bindim.

"Karakola gidelim."dedim. Adam kafasını sallayıp önüne döndü.

Kısa bir süre sonra taksi karakolun önünde durunca ücreti ödeyip indim. Yavaş adımlarla karakola doğru yürüdüm. İçeriye girip bilgisayarın başında duran kızın yanına doğru ilerledim.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin