98.BÖLÜM*SINIR*

10K 723 557
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Âsi🌸

Dolunay'ın Ağzından

Derin bir nefes alıp yavaş adımlarla Anıl'ın yanına doğru ilerledim.

Çok kızar mı bana? Hmm belki.

Bağırır mı? Bana bağırmak hiç adeti değildir.

Etrafı çok dağıtır mı? Ona da belki.

Bana trip atar mı? Atar, hem de alasını.

Kendi kendime düşünürken çoktan Anıl'ın yanına gelmiştim.

"Sevgilim başının ağrısı geçmiş bakıyorum."dedim gülümsemeye çalışarak. Ortamı bir şekilde yumuşatmak gerekiyor ama pek başarılı olacağımı düşünmüyorum çünkü Anıl fazla sinirli gözüküyordu.

"Sıra sana da gelecek."diyerek önümden geçti ve bize anlamayarak bakan Serkan Bey'e doğru ilerledi.

Gelmesin sıra bana ya, ne yaptım ki ben?

Şu anlık sadece uzakta durup onları izlesem kâfiydi. Anıl, Serkan Bey'in karşısında durunca onları daha dikkatli izlemeye başladım çünkü aramızda, seslerini duyamayacağım kadar bir mesafe vardı.

Anıl birkaç saniye gözlerini etrafta gezdirdi. Sakinleşmeye çalışıyordu. Birkaç saniye sonra sanırım sakinleşmeyi başarmış olacak ki tekrar Serkan Bey'e çevirdi bakışlarını. Anıl ağzını aralayıp bir şeyler deyince Serkan Bey alayla güldü. Anıl'ın ne dediğini merak ederken Serkan Bey'in dudakları hareket etmeye başladı, daha sonra Anıl bakışlarını bana çevirince gülümsemeye çalıştım. Tekrar Serkan Bey'e dönüp elini omzuna koydu, kafasıyla Serkan Bey'in arabasını işaret edince arabasına binip buradan gitmesini istediğini anladım. Serkan Bey eliyle Anıl'ın elini sert bir şekilde itip kaşları çatık bir şekilde konuşmaya başladı. Artık her ne dediyse bu Anıl'ı çok sinirlendirmiş olacak ki Serkan Bey'in yüzüne yumruk attı.

Ellerim istemsizce ağzıma doğru gitti. Serkan Bey bir adım geri sendeleyince ben de koşar adım yanlarına gittim ve Anıl'ın önüne geçtim.

"Anıl ne yapıyorsun sen?"dedim şaşkınlıkla.

"Bunu sabah yapmam gerekiyordu."dedi bana düz bir yüz ifadesiyle bakarak.

Söylediğine aldırış etmeden Serkan Bey'e bakacağım sırada gözüme arabanın içinde bize şaşkınlıkla bakan Deren çarptı.

Onları orada bırakıp arabaya doğru ilerledim. Deren'in bulduğu tarafın kapısını açacağım sırada kolumdan tutulup geri çekildim. Kolumu tutan elin sahibine baktığımda bu kişinin Anıl olduğunu gördüm.

"Anıl bırak kolumu."dedim kolumu kendime doğru çekerek.

"Şu an susman senin yararına olur."diye homurdanıp beni eve doğru çekiştirmeye başlayınca sinirle konuştum

"Anıl ne yapıyorsun sen? Bırak kolumu dedim sana, Deren'i korkutuyorsun."

Benim söylenmelerim eşliğinde kapının önüne gelince Anıl kapıyı açıp içeriye girdi ve beni de peşinden çekiştirdi.

"Anıl ne yapıyorsun?"dedim son kez aynı soruyu sorarak.

Kapıyı çarparak kapatıp kolumu bıraktı ve bağırmaya başladı.

"Asıl sen ne yapıyorsun Dolunay? Sana o adamı çevrende görmek istemiyorum diyorum adamı alıp kapımın önüne getiriyorsun, sana başım ağrıyor eve taksiyle gel diyorum, eve kendin gel demiyorum bak taksiyle gel diyorum gidip o kılkuyruğun arabasına biniyorsun."

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin