48.BÖLÜM *KÜÇÜK SARHOŞ*

16.7K 1K 420
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Can🌸

Dolunay'ın Ağzından

"Bırak lan kızı."dedi Anıl.

"Sen sözünde durmadın Anıl."dedi dayım Anıl'a sinirli bir şekilde bakıp.

"Sen aptallık edip beni aramasaydın öğrenmeyecekti."diyerek bize doğru gelmeye başladı. Kolumu çekmeye çalıştım ama izin vermeyip kolumu daha çok sıktı.

"Sana kızı bırakmanı söylemiştim."diyerek dayımın karşısında durdu. Anıl'ın bu sakinliği beni korkutmadı desem yalan olurdu.

Dayım kolumu bırakmayınca Anıl tek kaşını alayla havaya kaldırıp dayımın kolunu tuttu. Dayım inleyerek kolumu bıraktı. Sanırım kolunu sıkmıştı.

"Şimdi buradan gidiyorsun."dedi kaşlarını çatarak. Dayım yutkunarak arkasına dönüp arabasına bindi ve buradan uzaklaştı. Anıl'a dönüp gülümsedim.

"Teşekkür ederim."dedim.

"Teşekkürünü bir şartla kabul ederim."dedi sırıtarak. Kaşlarımı çattım.

"Neymiş o şartınız Anıl Bey?"

"Yüzümün halini görüyorsun. Bana pansuman yapıp bir de karnımı doyurursan olur bu iş."dedi daha çok sırıtarak.

"Yüzüne git doktor pansuman yapsın, karnını da dışarda bir yerlerde doyurabilirsin."dedim ben de sırıtarak.

"Ben de teşekkürünü kabul etmem. Vicdan azabı çekersin."

"Daha iyisini yapabilirsin Anıl."dedim.

"Dolunay hadi uzatma. Açım kızım ben."diye homurdandı.

"Gözümün önünde açlıktan ölsen umrumda olmaz."dedim.

"Öyle mi? Öleyim mi ben?"dedi bana masum masum bakarak.

"Öl."dedim gözlerimi kaçırarak.

"İyi ben de hastaneye gideyim, bir hemşire bana yardım etsin. Ben de teşekkür amaçlı onu yemeğe çıkartırım."diyerek arkasına döndü. Hemşire? Yemek? Akşam? Sarhoş? Oluşacak senaryolar gözümün önünden geçmeye başladı.

Anıl içiyor, kız içiyor, ikisi sarhoş oluyor, birbirlerine yaklaşıyorlar, sabah ben bunları uygunsuz bir şekilde yakalıyorum. Anıl 'sarhoştum hatırlamıyorum'diyor. Ben buna aldırmadan o kızı ve Anıl'ı öldürüyorum. Onlar mezara ben hapise...

"HAYIR!!"diye bağırdım.

"Ne bağırıyorsun kızım sokak ortasında."diyerek bana döndü.

"Anıl gitme."dedim gözlerim dolarak.

"Güzelim, ben şaka yaptım."diyerek beni kendisine çekip sarıldı. Onu o kadar çok özlemiştim ki gururumu hiçe sayıp kollarımı beline sarıp kafamı göğsüne koydum ve ağlamaya başladım.

"Şişt ben burdayım. Ağlama."diyerek saçlarımı okşadı.

"Anıl ben buna dayanamam, beni bırakıp başka bir kıza gitmene dayanamam."diye fısıldadım. Anıl bir elini çeneme koyup kafamı kaldırdı.

"Dolunay ben sadece şaka yapmıştım. Seni bu kadar çok severken nasıl böyle bir şey yaparım?"dedi gülümseyerek.

"Beni çok severken terk ettin ama."diye bağırıp onu ittim.

"Hayda. Döndük yine başa."diye homurdandı Anıl.

"Döneriz Anıl Bey. Başa da döneriz. Rahat bırak beni. Ne yapıyorsan da yap o hemşire kızla."diyerek arkama döndüm ve yürümeye başladım. Göz yaşlarımı sildim. Anıl yüzünden duygularım birbirine girdi.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin