11.BÖLÜM •MASUM ÖPÜCÜK•

33.5K 1.9K 715
                                    

İyi okumalar.

Medyada Emre🌸

Ahenk YILMAZ

"Ahenk şunun ucunu düzgün tut." diye bağıran Batu'ya sinirle bakıp, "Ben ne yapıyorum acaba?" diye sordum elimdeki elmanın düşmemesi için çaba sarf ederken.

Batu'nun diğer elimdeki çadırın ucunu çekmesiyle çadırın ucu elimden kaydı ve çadır tekrar ve tekrar yıkıldı.

Batu'nun sinirli bakışlarını bana çevirmesiyle şirince gülümsedim.

"Bırak şu elmayı, kuralım artık şu çadırı Ahenk çünkü ben gerçekten sinirlenmeye başlıyorum."

"Elmamdan ne istiyorsun? Sen beceriksizsen ben ne yapayım? İftira atma elmama." dedikten sonra elimdeki elmayı ısırdım.

Yarım saatten fazla bir süredir çadırı kurmaya çalışıyorduk ama her seferinde başarısız oluyorduk. Neymiş efendim? Ben elmamla ilgilendiğim için çubuğu tutamıyormuşum. Külliyen yalan.

Ben elmamı yerken Batu'nun hâlâ bana sinirli bakışlar attığını görünce göz devirip yakınlardaki tahta masalardan birinin üstüne elmamı bıraktım.

Yerde duran demir çubuğu elime almamla elimden alınması bir olmuştu.

"Bırak onu, ben hallederim." diyerek çubuğu havaya kaldıran Batu'yla kaşlarım çatıldı.

"Ver o çubuğu bana, tamam bu sefer sana yardım edeceğim." diyerek çubuğa uzandığım sırada çubuğu biraz daha yukarı kaldırıp, "Kabul ediyorsun yani önceden yardım etmediğini."dedi sırıtarak.

"Hayır, öyle bir şey demedim ben."

"Dediğinden onu anladım. Ayrıca bu sefer yardım edeceğine inanmıyorum, bırak ben yaparım."

"İnanmıyorum derken? Sen şimdi bana beceriksiz mi demeye çalıştın?" dediğimde bir adım geri çekildi.

"Hayır, demedim."

"Ama dediğinden onu anladım." diyerek ona doğru bir adım attım.

"Ahenk gelme üstüme, korkuyorum senden." diyerek geri geri yürümeye devam edince gülümsedim.

"Korkmalısın da bence çünkü becerikli olduğum bir konu varsa o da kesinlikle birilerini dövmek." dedikten sonra adımlarımı hızlandırıp üstüne doğru gidince elindeki demir çubuğu yere atıp arkasına döndü ve ağaçlık alana doğru koşmaya başladı.

"Gel buraya Batu!" diye bağırıp ben de onu kovalamaya başladım.

"Düşersen karışmam." deyip ağaçların arasına girince hızımı biraz daha arttırdım.

"Sen dur, ben de düşmeyeyim."

Batu'yla aramızdaki farkı nereseyse kapatmıştım, elimi onu tutmak için öne doğru uzattığım sırada Batu bir anda durunca hızımı alamayıp Batu'ya çarptım. Düşeceğim sırada Batu kollarımdan tutup düşmeme engel oldu.

Koşmamdan dolayı yorulduğum için derin derin nefesler almaya başladım, kafamı kaldırıp Batu'ya baktığımda yüzünün çok yakınımda olduğunu gördüm. Kafamı geriye çekip kolumu da Batu'dan kurtarmaya çalıştım ama izin vermedi. Kaşlarım çatılırken bakışlarımı tekrar Batu'ya çevirdim.

"Kolumu bırakır mısın Batu?" dediğimde söylediklerime aldırış etmeden sanki yüzümüz arasında az mesafe yokmuş gibi yüzünü biraz daha yüzüme yaklaştırdı.

"Ne yapıyorsun Batu?"

"Arkaya bir fon müzik alabilir miyiz?"
Şaka mısın sen ya?

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin