5. Bölüm / Hay Ağzını Öpeyim

42.7K 2.1K 1.2K
                                    

İyi okumalar.✨

Ahenk YILMAZ

Zilin çalmasıyla sınıfa gitmek için ayaklandık.

Can yanıma gelip konuşmaya başlayınca dikkatimi ona verdim.

"Ahenk, geliyorsun değil mi kampa?"

"Aslında gelmeye hiç niyetim yok."

"Evet sen de geldiğine göre sorun yok. Gidip diğerlerine sorayım." dedikten sonra yanımdan uzaklaşınca arkasından birkaç saniye şaşkın bir şekilde baktım.

Kendimi toparladıktan sonra arkasından, "Hey, ben geleceğimi söylemedim." diye bağırdım.

Kulaklarını kapatıp, "Seni duymuyorum." deyince kendi kendime homurdandım.

"Can'la başa çıkamazsın."

Duyduğum sesle birlikte irkildim.
Arkama dönüp sesin sahibine baktığımda Emre'nin sırıtan yüzüyle karşılaştım.

"Ödümü koparttın Emre."

"Korkutmak istememiştim."

"Hepiniz mi geliyorsunuz?" dedim konuyu değiştirerek.

İşaret parmağıyla bir yeri gösterip, "Sence?" deyince bakışlarımı işaret ettiği yere çevirdim. Can'ın, Anıl ve Dolunay'a yalvardığını görünce güldüm.

"Anılaşkım ve onun sevdiceğisi ne olur ya, beni kıracak mısınız?"

İkisi de aynı anda, "Evet." deyince Can gülümsedi.

"İnşAllah yolda el ele yürürken kafanıza uzay mekiği düşer, Âmin." dedikten sonra iki elinin avuçlarını yüzüne sürdü.

"O nasıl bedduadır Can?" dedim gülerek.

"Bizde böyle Ahenk. Şimdi sıkıyorsa gelmesinler."

"Kafamıza uzay mekiğinin düşmeme olasılığını hesaba katarsak sanırım gelmezsek sorun olmaz." diyen Dolunay'a baktı Can.

"Sen gelmezsen tabii ki de sorun olmaz ama Anılaşkım utanmazsa sensiz tuvalete bile gitmeyecek, bu yüzden onun gelmesi için sana da katlanmak zorundayız."

Onlar aralarında tartışırlarken ben de gülümseyerek onları izliyordum.

Can; çok matrak, çok eğlenceli,deli dolu birisiydi, dış görünüşü de az çok karakterini belli ediyordu.

Uzun boyu, yapılı vücudu, kahverengi uçları hafif sarı renkli saçları, kahverengi gözleri vardı ve en önemlisi de insanları güldürmesini biliyordu.

Ece; utangaç, çekingen ama tatlı biriydi, hele Can'ın yanındayken daha çok utangaç birisine dönüşüyordu.

Kahverengi belinin biraz yukarısında kıvır kıvır olan saçları gerçekten çok hoştu, benim gibi mavi gözleri vardı ama onun gözleri biraz daha açık bir tondaydı, zayıf ve benden birkaç santim uzun boyuyla da gayet hanım hanımcık bir kıza benziyordu.

Dolunay; pek bir muhabbetimiz olmadı şu ana kadar ama sevgilisiyle ve Can'la olan konuşmalarından iyi birisi olduğu anlaşılıyordu, daha çok bir abla gibiydi, bana o izlenimi vermişti.

Zayıf ve uzun boylu bir kızdı, yani kısaca anlatmak gerekirse mankenlere taş çıkartacak bir fiziği, uzun kahverengi saçları, yeşil gözleri ve burnunun üstünde de çilleri vardı.

Anıl; onu tam çözememiştim, diğerleriyle pek konuşmuyordu sadece Dolunay'la konuşuyordu ve çoğu zaman da Can, Dolunay'a sataşıyor diye eline geçen şeyleri Can'a fırlatıyordu.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin