87.BÖLÜM *SAKLI GERÇEKLER*

10.9K 769 543
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Ahenk ve Emre🌸

Ece'nin Ağzından

Masanın üstünden telefonumu alıp cebime koydum ve koltuğun üstündeki sırt çantamı da alıp dış kapıya doğru ilerledim.

Ayakkabılarımı elime alacağım sırada kapı çalmaya başlayınca kaşlarım çatıldı.

Kim ki bu?

Can olamaz. Çünkü sabah bir toplantısı olduğunu söylediği için o gelmezdi. Daha fazla vakit kaybetmemek için kapıyı açtım ve gelen kişiye bakım. Ev sahibim Halil abiyi görünce çatık olan kaşlarım düzeldi.

"Günaydın Halil abi."dedim gülümseyerek.

"Günaydın Ece."dedi gözlerini kaçırarak.

"Halil abi bir sorun mu var?"dedim merakla.

"Ece bak seninle açık konuşacağım kızım. Evi yarına kadar boşaltmanı istiyorum."deyince kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Nedenini öğrenmem mümkün mü acaba?"dedim mırıldanarak.

"Erkek arkadaşının sürekli bu mahallede ve senin evinde olması komşuları rahatsız etmiş."

Kaşlarım anında çatıldı. Bir süre öyle adamın yüzüne baktıktan sonra kafamı aşağı yukarı salladım.

"Peki dediğiniz gibi olsun. Beni yarın evde görmeyeceksiniz ama kendime ev bulana kadar eşyalarım burada kalsın. Siz de namuslu mahallemizde mutlu mesut yaşarsınız."dedikten sonra kapıyı Halil abinin yüzüne kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp derin bir nefes aldım.

Ben şimdi ne yapacağım? Nerde kalacağım? Zaten böyle olacağını biliyordum ben, Can'ı çok uyarmıştım ama beni dinlememişti. Sıkıntılı bir nefes daha alıp hızlıca ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

Kapının önünde bana masum masum bakan Mıncır'ı görünce yere eğilip başını okşadım. Miyavlayarak kafasını avucuma yasladı.

İki hafta önce kapımın önüne gelmişti, ben de düzenli olarak ona yemek veriyordum ve anlaşılan ondan da ayrılmak zorundayım.

Ayağa kalkıp açık bıraktığım kapıdan içeriye girdim ve mutfağa gidip buzdolabından bir şişe süt çıkarttım. Sütü dolaptan çıkarttığım kaseye döküp süt şişesini tekrar buzdolabına koydum. Tezgahın üstündeki kaseyi alıp mutfaktan çıktım. Evden de çıkıp kapıyı kapattım ve kaseyi yere koydum. Mıncır gelip sütü içmeye başlayınca turuncuya yakın olan tüylerini okşayıp yanından uzaklaştım.

Sabah uyandığımda çok enerjiktim ama şu an tüm enerjim sömürülmüş gibi hissediyordum. Zaten bir evden çıkarılmadığım kalmıştı o da oldu.

Telefonumun çalmasıyla kaldırımın üstüne çıkıp telefonumu cebimden çıkarttım. Arayanın Can olduğunu görünce az önce sömürülmüş olan enerjim sanki geri gelmiş gibi hissettim. Hemen telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim?"

"Emreaşkım valla geliyorum, bir dakika Kıvırcığım'la konuşayım. Siz de bensiz bir şey yapamıyorsunuz. Anılaşkım valla şakaydı, kalktığın yere yavaşça otur. Hah Kıvırcığım hâlâ orda mısın?"

Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Burdayım Can."

"Ben şimdi toplantıya gireceğim de son kez dedim o güzel sesini duyayım da şansımız artsın."

"Size başarılar dilerim o zaman."

"Teşekkür ederiz Kıvırcığım."

Arkadan Ahenk'in "Can, Emre şimdi ağzını burnunu kıracak, gir artık şu odaya."diye bağıran sesini duyunca güldüm.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin