42.BÖLÜM *İZİN VERMEYECEĞİM*

18.1K 1.1K 456
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Anıl🌸

Emre'nin Ağzından

Omzumdaki baskıyla rahatsızca yerimden kıpırdandım. Kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım. Omzumdaki baskıya baktığımda bunun Ahenk'in kafası olduğunu gördüm. Dün geç saatlere kadar burada oturmuştuk ve Ahenk omzumda uyuyakalmıştı. Ben de sıkıntılı bir şekilde buradan nasıl kurtulacağımızı düşünerek uyuya kalmışım.

Gülümseyerek Ahenk'in saçlarından öptüm. Dün ona yapılan işkenceler sanki bana yapılmış gibi hissettim ve onu koruyamadım. Merve'nin derdi benimle ve benim yüzümden Ahenk'e zarar veriyordu. Bizim bir şekilde buradan çıkmamız lazımdı ama nasıl?

Ahenk rahatsızca yerinden kıpırdanıp gözlerini açtı ve yerinden doğrulup kaşlarını çatarak etrafına bakındı. Benim gülümseyen yüzümü görünce o da gülümsedi.

"Günaydın."dedim.

"Günaydın."diyerek tekrar başını omzuma koydu.

"Ahenk kolun daha iyi mi?"diye sordum.

Kafasını kaldırmadan evet diye mırıldandı.

"Ahenk bana yalan söyleme."dedim kaşlarımı çatarak. Biliyordum ki kolları ağrıyordu ve acı çekiyordu.

"Emre ağrıdığını söylesem ne yapacaksın acaba?"diyerek yerinden doğruldu ve bana döndü. Bunu beklemediğim için kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Doğru ben ne yapabilirim ki? Zaten bu durumda olmanın sebebi de benim."dedim ve gözlerimi kaçırdım. Benim yüzümden her şey.

"Emre ben..."

"Hayır Ahenk bir şey deme. Söylediklerin doğru."dedim.

"Emre ben gerçekten özür dilerim. Öyle demek istemedim ama kolumun ağrısından dolayı ne dediğimi bilmiyorum. Canım çok yanıyor."dedi.
Hiç bir şey demeden onu kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Sanki böyle yaparsam onun acısı bana geçecekmiş de onun canı yanmayacakmış gibi daha sıkı sarıldım.

Kapının açılmasıyla Ahenk'ten ayrıldım ve bakışlarımı kapıya çevirdim. Bir adam elindeki kutuyla içeri girdi ve arkasından da Merve girdi. Ben ayağa kalkınca Ahenk'te kalkıp yanıma geçti.

"Günaydın."diyerek sırıtan Merve'ye gözlerimi devirdim ama Ahenk yine rahat durmayıp konuşmaya başladı.

"Senin yüzünü gördükten sonra gün aymıyor."

"Bana olan sevgini bu kadar belli etme canım."diyerek bize doğru geldi.

"Ya ne sevgi ama."diyer homurdandı Ahenk.

"Neden burada olduğunuzu merak ediyorsunuz dimi?"dedi benim karşımda durarak.

"Hayır."dedi Ahenk. Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Bana bak böyle yaparak hiçbir şey öğrenemezsin ve ömrünün sonuna kadar burada kalırsın."dedi Merve sinirli bir şekilde.

"Öğrenmeye pek niyetli olduğumu söyleyemem. Burada Emre'nin yanda kalmak, hele ki ömrümün sonuna kadar kalmak benim için tarif edilemez bir mutluluk olur."diyerek bana sarıldı Ahenk. Ben de gülerek ona sarıldım. Bu kızı çok seviyorum lan.

Merve sinirli bir şekilde bize bakıp arkasına döndü ve adama bir şeyler diyerek odadan çıktı. Adam elindeki kutuyla birlikte yere eğilip bir anda kutunun içindekileri yere boşalttı. Kutudan çıkan farelere ben kaşlarımı çatarak bakarken Ahenk çığlık attı. Fareler odanın içinizde dolanmaya başlayınca adam odadan çıktı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Ahenk bir anda kucağıma zıplayıp bacaklarını belime doladı. Şaşkınlığımı üstümden atıp kollarımı düşmemesi için Ahenk'in beline sardım.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin