95.BÖLÜM *ABİ*

11.1K 710 575
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Can🌸

Ahenk'in Ağzından

"Ben bunu beğenmedim, çok kısa."diyerek elimdeki mor çiçekli elbiseyi yatağımın üstüne bırakıp kızlara döndüm. Ece'nin ve Dolunay'ın bana kaşlarını çattıklarını görünce şirince gülümseyip yatağın üstüne baktığım elbiseyi geri elime aldım. Onlarla zıtlaşmaya hiç niyetim yoktu çünkü en son böyle bir eyleme kalkıştığımda birkaç tane gömleğimden olmuştum. Caniler gözümün içine baka baka gömleklerimi parçalamışlardı.

Elimdeki elbiseyi alıp üstüme tuttum. Gerçekten kısaydı ama.

"Bakın kısa."diyerek tekrar onlara baktım.

"Ahenk saat beşten beri burdayız, saat olmuş altı buçuk biz hâlâ sana elbise bakıyoruz. Bak yarım saatin kaldı benden söylemesi."dedi Dolunay.

"Normal pantolon ve gömlek giysem olmuyor mu?"dedim homurdanarak.

"Ada'nın giyeceği mükemmel elbiseyi düşünürsek evet bence de pantolon ve gömlek giy."dedi Ece gülümseyerek. Onlara gözlerimi devirip elimdeki elbiseyi tekrar yatağın üstüne koydum pardon attım daha sonra da dolabıma doğru ilerledim. Kapaklarını açıp içine göz gezdirdim.

Ne giysem ki ben bu kızın doğum gününde? Bence çok abartmaya gerek yok ama gel de bunu, bu iki elbise delisine anlat. Biraz daha düşündükten sonra gördüğüm beyaz sıfır kol gömleğimi ve toz pembe kumaş şortumu elime aldım, bence şıktı. Kızlara döndüğümde elimdekilere yüzlerini buruşturmuş bir şekilde baktıklarını gördüm.

"Hadi çıkın da ben de giyineyim."dedim. Bir şey demek için ikisi de ağızlarını açacakları sırada onlardan önce davrandım.

"Tek kelime etmeyin, bak yemin ederim ayıcıklı eşofmanlarımı giyer öyle giderim. İsterseniz dolabımı yakın umrumda değil."

Onlar söylene söylene odadan çıkınca ben de hızla üstümdeki pantolon ve tişörtü çıkartıp dolabımdan aldığım kıyafetleri üstüme geçirdim. Gömleğin uçlarını şortun içine koyduktan sonra elime yatağımın yanındaki komodinin üstünde duran tarağı aldım. Topuz yaptığım saçlarımı açıp saçlarımın omuzlarımdan dökülmesini sağladım. Saçlarımı hızlıca tarayıp açık bıraktım.

Dolabımın kapağındaki boy aynasının önüne geçip kendimi süzdüm. Yine fıstık gibi olmuştum, maşallah bana. Kapının açılmasıyla kendime övmeye ara verip kapıya baktım. Ece ve Dolunay'ı görünce onlara doğru döndüm.

"Nasıl olmuşum?"dedim sırıtarak.

"Bir elbise kadar olmasa da idare eder."dedi Dolunay.

"Dolunay'a katılıyorum. O mor çiçekli elbise çok güzeldi, bence onu giy."dedi Ece yatağımın üstünde boynu bükük bir şekilde duran mor çiçekli elbiseye üzgünce bakarak.

"Çiçekli elbiseler pek benim tarzım değil, ayrıca kısa bir elbise o."dedim homurdanarak. Benim bu dediğime ikisi de güldü.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle yatağıma doğru ilerledim. Üstünde duran telefonumu elime alıp bildirimi açtım.

Egolu Sevgilim: Aşağıdayım.

Ne? Tabii ki de o hâlâ benim egolu sevgilim. Ama bunu Emre'nin bilmesine gerek yok, değil mi?

Ben: Yukarıdayım. :)

Yazdığım mesaja güldükten sonra kızlara baktım. Bana üzgünce baktıklarını görünce kaşlarım çatıldı.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin