21.BÖLÜM •BENİM KIVIRCIĞIMSIN•

26.9K 1.4K 597
                                    

İyi okumalar.

Medyada Dolunay🌸

Can DOĞAN

Bir anda kütüphanenin kapısı kapanınca hızla arkamı döndüm.

Ne oluyor lan?

Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapı kolunu aşağı indirdim ama kapı açılmadı, sanırım dışarıdan kilitlenmişti.

"Emreaşkım orada mısın? Oradaysan kapıyı açsana!"

"Yanlız değilsin kanka, Kıvırcık da yanında."

Ahenk'in sesiyle kaşlarım çatıldı. Ece'nin burada ne işi vardı? Ya da ikimizin burada ne işi vardı? Arkamı döndüğümde Ece'nin anlamayarak bana baktığını gördüm.

"Aa Ece!"

"Neler oluyor?" dedi Ece yanıma gelerek.

"Kanka her şeyi anlatmadan oradan çıkamazsınız." diyen Ahenk'le gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Yaktın beni be kanka, hiç oldu mu bu şimdi? Güvendim ben sana. Ama benim hatamdı, onun böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydim, ayrıca diğerlerini de bu işe ortak etmesi ayrı bir ironiydi.

Nasıl kabul ettiler acaba bunu?

"Ne anlatacaksın Can?" diyen Ece'yle gözlerimi açıp ona baktım. Kaşlarını çatmış yüzüme anlamayarak bakıyordu.

"Seni dinliyorum Can." dedi bana beklentiyle bakarak.

"Önemli bir şey değil desem?"

"İnanmam. Sonuçta bizi kütüphaneye kilitlediklerine göre önemli bir şey demek ki." dediğinde vakit kazanmak için etrafıma bakındım.

"Önce otursak mı?" dedim ona bakarak.

"Oturalım madem." diyerek birkaç adım ötemizde duran masaya doğru ilerleyince derin bir nefes alıp arkasından gittim.

Karşılıklı oturduğumuz zaman Ece'nin bana bakmasıyla bakışlarımı etrafta gezdirdim.

Ne diyecektim ben şimdi Ece'ye? Dün o kadar cesaretimi toplamıştım ama şimdi yemiyordu işte bir şeyler söylemek.

Direkt seni seviyorum Kıvırcığım desem çok şok etkisi bırakır mıydı? Evet bırakırdı.

Ya benimsin ya kara toprağınsın Kıvırcığım desem? O da çok kaba olurdu, benim gibi birine de bu yakışmazdı.

"Artık neler olduğunu anlatacak mısın Can?"

Ece'nin sesiyle bakışlarımı ona çevirdim ve ağzımı aralayıp bir şeyler mırıldandım.

"Ece şey, yani sen, hayır ben ya da biz..."

"Sen, ben, biz mi?" dedi kaşlarını çatarak.

"Bunlar bizi şey için buraya kilitlediler."

"Ne için?"

"Şey için...aman boş ver canım ne önemi var?" dediğimimde kaşları biraz daha çatıldı.

"Can benden bir şey mi saklıyorsun?"

"Kim? Ben mi? Hayır." dedim hemen.

"O zaman ne olduğunu anlat!"

Sinirle söylediği şeyle kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Ben özür dilerim, yani buna mecbur değilsin. Bir sorunun varsa bunu neden bana anlatsın ki?" dedikten sonra ayağa kalkınca panikle konuştum.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin