3. Bölüm / Yeni Bir Arkadaş

42.6K 2K 656
                                    

İyi okumalar.

Ahenk YILMAZ

Ece ile birlikte kantine gelene kadar okuldaki insanları inceledim.

"Daha çok yakışıklı çocukları."
Kes be. Onlar karşıma çıktı bi' kere.

"İnanmış gibi yapıyorum."
Bir şeyler yapabiliyorsan gidiyormuş gibi yapmakla başlayabilirsin.

Sonunda kantine geldiğimizde etrafta gözlerimi gezdirip boş bir masa aradım, az ileride bir erkek grubunun kalktığı masa gözüme çarpınca Ece'ye orayı işaret ettim.

Boş masaya doğru ilerlediğimizde yanımızdan bir kız hızla geçerken bana çarptı. Tam ağzımı açıp, "Yavaş be." diyecekken kız bana doğru dönüp, "Çok afedersin." dedi gülümseyerek.

Bu kibar davranışı sayesinde ben de gülümseyip sorun olmadığını söyledim.

Tam önüne dönüyordu ki arkasından gelen kızıl saçlı başka bir kıza çarptı. Ne kadar sakar bir kız diye düşünürken kızıl saçlı kız benim kadar anlayışlı olmamıştı ve kıza bağırmaya başladı.

"Önüne baksana, salak."

Salak? Sırf yanlışlıkla çarptı diye salak mı oluyor kız?

Kız, kafasını yere eğip, "Özür dilerim, gerçekten görmedim." dedi.

Benden gülümseyerek özür dileyen kızın bu kızıl kafanın karşısında kafasını eğip korkarak özür dilemesine bir anlam veremesem de bu durum kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu.

"Nasıl görmezsin beni?" diye bağırarak elini havaya kaldırıp kıza tokat atacakken hızla kolunu tutup sıktım. Bunu beklemiyor olacaktı ki şaşkınlıkla bana baktı.

Kızıl kafanın hâl ve hareketlerine bir de okuldaki insanların bu kadar rahat ve umursamaz olması da eklenince kaşlarım biraz daha çatıldı.

"Karşı çıkmamalarının bir sebebi olabilir mi? Meselâ okul, kızıl kafaya ait olabilir."
Okulun ona ait olması kendisine, başka birine hakaret etme veya tokat atma hakkı vermez, şimdi sus da kızıl kafanın saçları gibi kıpkırmızı olan suratına keyifle bakayım.

Sonunda şaşkınlığını üstünden atmış olacak ki kolunu kendisine çekip bağırdı.

"Bıraksana kolumu."

Ben de kolunu iterek bıraktım.

Tek kaşımı havaya kaldırıp, "Özür diledi ya, ne uzatıyorsun kızıl kafa?" dedim.

Kızıl kafa etrafta gözlerini gezdirdikten sonra bana bakıp, "Sen kim oluyorsun da benimle böyle konuşabiliyorsun?" dedi sinirle.

Bu söylediğine gülümseyip ben de etrafta bakışlarımı gezdirdim. Kantindeki herkesin merakla, ve hayretle bizim bulunduğumuz tarafa baktıklarını gördüm, bakışlarımı tekrar kızıl kafaya çevirecekken bakışlarım sınıfa ilk girdiğimde bana uzun süre bakan çocukta takılı kaldı. Diğerlerinden farklı bakıyordu.

"Nasıl bakıyordu meselâ? Aydınlat bakalım bizi."

Diğerleri gibi merak ve hayretle değil sırıtarak bakıyordu. Neden sırıttığını anlayamasam da aldırış etmeden kızıl kafaya baktım. Yüz ifadesi hâlâ değişmemişti, hatta sanki biraz daha sinirlenmişti.

Yavaşça kulağına doğru uzanıp sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla, "Bu okulda olduğum sürece böyle davranmanı engelleyecek olan kişiyim." dedikten sonra geri çekildim.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin