8.BÖLÜM •NE ZAMAN ANLAYACAKSIN?•

33K 1.8K 653
                                    

İyi okumalar.

Medya🌸

Dolunay ÖZTÜRK

Apartmanından çıktıktan sonra Anıl'la arabaya bindik, Can ve Ece de Emre'nin arabasına binmişti.

Anıl arabayı çalıştırınca arkama yaslanıp bugün olanları düşünmeye başladım.

Batu'nun böyle bir şey yapmış olması beni çok şaşırtmıştı çünkü onun kızlarla işi olmazdı, neden böyle bir şey yapsın ki?

Çocukken yaşadığı bazı kötü olaylar nedeniyle güzel bir çocukluk geçirmemişti ve psikolojik sorunlar yaşamıştı. Ona çoğu kez yardım etmek istemiştim ama yardımımı nazik bir dille reddetmişti.

Cevabını bulamadığım başka bir şey ise Ahenk'ten ne istediğiydi?

Ne kadar düşünsem de bu sorulara verecek bir cevabım yoktu.

"Güzelim, iyi misin?"

Anıl'ın sesiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp bakışlarımı ona çevirdim, bana endişeli bir şekilde baktığını görünce gülümsemeye çalıştım.

"Evet, iyiyim."

Bir şey demeyip önüne dönünce ben de derin bir nefes alıp yolu izlemeye başladım.

Eve değil de başka bir yere gittiğimizi anlayınca kaşlarım çatıldı, yola daha dikkatli bakınca nereye gittiğimizi anlamıştım.

Kısa bir süre sonra araba sahil kenarına durunca anlamayarak Anıl'a baktım.

"Gel biraz hava alalım seninle." dedikten sonra arabadan inince ben de vakit kaybetmeden arabadan inip bankalara doğru ilerleyen Anıl'ı takip ettim.

Denize karşı bir banka oturduktan sonra Anıl kolunu omzuma atıp beni kendisine çekince gülümseyerek ona sokulup ayın, deniz üzerine vuran yansımasını izledim.

Saatin geç olmasından dolayı dışarıda çok insan yoktu ve etraf sessizdi. Anıl'la sarılıp dalga seslerini dinlemek bile huzursuzluğumu azaltmıyordu.

Kafamı kaldırıp Anıl'a bakarak, "Anıl?" diye mırıldandım.

"Söyle güzelim." deyince yerimden doğrulup oturduğum bankta Anıl'a doğru döndüm.

"Şimdi ne olacak?" dediğimde bakışlarını denize çevirip derin bir nefes aldı, daha sonra tekrar bana bakıp konuşmaya başladı.

"Batu'nun Ahenk'e bir şey yapacağını sanmıyorum çünkü Emre'nin, Ahenk'i koruyacağını biliyorum."

Kaşlarımı çatıp, "Neden Ahenk'i, Can değil de Emre koruyor?" dedim.

"Onu çocukluğumdan beri tanıyorum, Emre'nin kızlarla işi olmaz ama Ahenk'e değer veriyor ve Ahenk'e bakınca gözleri parlıyor daha önce onun bir kıza böyle baktığını görmemiştim."

Anıl'ın bunu demesiyle gözlerim şaşkınlıkla büyürken, "Gerçekten mi?" dedim heyecanla.

"Gerçekten."

"Peki ben bunu nasıl fark edemedim?"

Elini kaldırıp yüzüme düşen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"İlgilendiğin başka şeyler varsa fark etmemiş olabilirsin."

Bu söylediğine güldüm. Doğru söylüyordu, tüm gün boyunca Anıl'la ilgileniyordum ve Anıl dışındaki konular beni pek ilgilendirmiyordu.

"Sen daha az mı gülsen bundan sonra?" diyen Anıl'la kaşlarım çatıldı.

"Neden?"

"Zaten çok güzelsin bi' de güldün mü daha güzel oluyorsun." dedi fısıldayarak. Daha sonra burnumun ucunu öpünce ben de gülümsedim.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin