69.BÖLÜM *KABUL*

11K 766 330
                                    

İyi okumalar.✨

Medyada Batu🌸

Emre'nin Ağzından

Ahenk gittikten sonra bankta biraz daha oturup sakinleşmeye çalıştım. Eğer peşinden gitseydim kavga edecektik ve sonuçları hiç iyi olmayacaktı.

Nerede hata yapıyorum anlamıyorum ki. Sürekli sevdiklerimi kaybetmemin nedeni ne?

Ahenk'in, Simge hakkında neden öyle şeyler söylediğine de bir türlü anlam veremiyorum. Simge neden böyle bir şey yapsın?

Artık düşünmekten başıma ağrı girmişti. Elimle yüzümü sıvazladıktan sonra banktan kalkıp hastaneye doğru ilerlemeye başladım. Buraya doğru bir ambulansın geldiğini görünce bir adım geri çekilip ambulansa yol verdim. Ambulans kapının önünde durunca kapıları açıldı ve içinden İki tane görevli çocuk çıktı. Onlar sedyeyi dışarı çıkartınca ben de hastaneye doğru ilerlemeye başladım. Ambulansın içinden sedyenin üstünde bağdaş kurarak oturmuş Ahenk'i görünce yerimde durup şaşkınlıkla ona bakmaya başladım.

"Görevli ablacım valla bak ben iyiyim. Bir şeyim yok. Bırak da evime gideyim."

Ahenk'in sesiyle kendime gelip hızlı adımlarla onların yanına gidip sedyenin önünde durdum. Hepsinin bakışları anlamayarak bana döndü.

"Ne arıyorsun sen orada?"dedim Ahenk'e bakarak.

"Valla ben de bilmiyorum."dedi gülerek.

"Beyefendi, hanımefendi bir kaza geçirdi ve içeriye girmemiz gerek, izin verin de geçelim."dedi görevli bir çocuk.

Bakışlarımı hızla konuşan çocuğa çevirdim.

"Ne kazası?"

"Bana bir şeyler oluyor. Hadi götürün beni doktorcuğumun yanına."dedi Ahenk sedyenin üstüne uzanarak.

Hiçbiri sorumu cevaplamadan içeriye girince ben de hızlı adımlarla peşlerinden gittim.

Ahenk'i zemin katta bir odaya götürüp kapıyı da kapattılar. Kapının önünde duran koltuklardan birinin üstüne oturup beklemeye başladım.

Ne oluyor lan?

Kısa bir süre sonra odadan bir doktor ve iki hemşire çıkınca ayağa kalkıp doktorun kolundan tuttum.

"O iyi mi?"dedim.

"Evet iyi. Bir sorun yok. Sadece bir gün burada kalması gerek. Geçmiş olsun."diyerek yanımdan uzaklaştı.

Ben de içeriye girdim. Ahenk ayakkabılarını giyiyordu.

Hızlı adımlarla yanına gidip yatağa oturdum. Kafasını kaldırıp bana baktıktan sonra tekrar ayakkabılarıyla ilgilenmeye başladı.

"Neler olduğunu anlatacak mısın?"dedim sakin olmaya çalışarak.

Ayakkabılarını giydikten sonra kafasını tekrar kaldırıp bana baktı.

"Söylesem inanacakmışın gibi bir de soruyor olman gerçekten komik Emre."

Bunları demesini beklemediğim için şaşırmıştım. Ona inanmamış olmam kalbini çok kırmış olmalıydı. Elimi kaldırıp yanağının üstüne koydum ve gülümsedim.

"Ahenk eğer bu işte Simge'nin parmağı olduğuna dair bir kanıt gösterirsen sana inanırım."dedi.

"Kanıt? Telefonum?"dedi ve hızla yerinden kalktı.

"Ne telefonu."dedim ben de ayağa kalkarak. Etrafta gezdirdiği bakışlarını bana çevirdi.

"Emre yemin ederim duydum onları. Yiğit ve Simge iş birliği yapıyor. Onları videoya çektim. Ama beni gördüler. Telefonumu Yiğit aldı. Yiğit beni kovalayınca ben de kaçayım derken yola atladım ve bana doğru gelen arabayı fark etmedim. Bana çarptı..."

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin