89.BÖLÜM *BEN SÖZÜMÜ TUTARIM*

Start bij het begin
                                    

Doğuş'un zarar görmesini istemiyorum çünkü o benim kardeşim, yaptıkları benim umrumda değil çünkü benim de annem ölmüştü ve benim yanımda olan tek kişi Doğuş'tu tıpkı benim onun yanında olduğum gibi. Onu, üç sene önce Asi'yle de tanıştırmıştım, onun hakkında gerçekleri de biliyordu.

Yarım saatin ardından büyük iki katlı ahşap evin önünde arabayı durdurup arabadan indim ve eve doğru ilerledim. Doğuş'un arabası da evin önündeydi.

Kapının önünde durup derin bir nefes aldım ve kapıyı çalıp beklemeye başladım. Çok geçmeden kapı açılınca Doğuş'u gördüm.

"Hoş geldin kardeşim."

"Hoş bulduk Doğuş."deyip ona sarıldım.

Benden ayrılıp kapının önünden çekildi.

"Geç içeri."deyince kafamı sallayıp içeriye girdim. Salona doğru gideceğim sırada merdiven basamaklarında gördüğüm kan lekeleriyle yerimde durup arkama döndüm. Ahenk'i öldürmüş olamaz değil mi?

Doğuş neden durduğumu anlamış olacak ki hemen açıklama yapmaya başladı.

"Önemli değil, gerçekten."

"Umarım birini öldürmemişsindir."dedim gülerek.

İşi şakaya vuruyordum ama Ahenk'e bir şey yapıp yapmadığını öğrenmem lazımdı.

"Henüz değil."

"Ne?"

"Hayır birini öldürmedim Batu, hadi geç içeri."deyince kafamı sallayıp arkama döndüm ve son kez kan lekelerine baktım. Sanırım Ahenk'in bacağından akan kanlardı bunlar, bu da demek oluyor ki Ahenk burda. Kafamı iki yana sallayarak salona gittim. Tekli koltuğa oturunca Doğuş da gelip çaprazımdaki ikili koltuğa oturdu.

"E Doğuş ne zamandır burdasın?"diye sordum.

"Bunu zaten telefonda sormamış mıydın?"dedi kaşlarını çatarak.

Bir şeylerden şüphe etmemesi için gülümsemeye çalıştım.

"Kafam biraz dolu Doğuş, Asi'yle biraz tartıştık kusura bakma."

"Tartıştık derken?"

"Öyle çok büyük bir tartışma değil, merak etme. Sadece dünden beri telefonlarımı açmıyor."

"Üzme kendini Batu, hem Asi akıllı kızdır. En geç yarın seni arar. Hem o seni çok seviyor özler seni."deyince gülümsedim.

"Kahve içmek ister misin?"dedi Doğuş konuyu değiştirerek.

Üst kata çıkmak için vakit kazanmam gerekiyordu.

"Olur, ben de lavaboya gitsem sorun olmaz değil mi?"diyerek ayağa kalktım.

"Hayır olmaz, üst kata çık, karşına çıkan ilk kapı."dedi. Kafamı sallayıp merdivenlere doğru ilerledim.

Merdiven basamaklarını çıkıp arkama baktım. Tekrar önüme dönüp hızlı adımlarla tüm kapıları açıp odaların içini kontrol etmeye başladım. Koridorun sonundaki son odanın kapısını da açıp içeriye baktım.

Ahenk kapının açılmasıyla kafasını kaldırıp bana baktı. Elleri ve ayakları bağlı bir şekilde bir sandalyenin üstünde oturuyordu, ağzında da bir bez parçası vardı ve çok kötü görünüyordu.

Arkama bakıp koridoru kontrol ettikten sonra içeriye girip Ahenk'in yanına gittim ve önünde diz çöküp işaret parmağımı ağzıma götürdüm ve ona sus işareti yapıp ağzındaki bezi aşağı indirdim.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu