56.BÖLÜM *BİZİM*

En başından başla
                                    

"Okula gidelim sevgilim."

"Öyle mi Dolunay hanım?"dedi tek kaşını havaya kaldırarak.

"Öyle Anıl Bey. Sorunu hallettiğimize göre artık gidebiliriz."dedim onu iterek. Sadece sırıttı. Kapıyı açmamla gözlerimi devirmem bir oldu. Sinirli bir şekilde Anıl'a döndüm.

"Anıl aç şu kapıyı."dedim.

"Hayır."dedi sırıtarak.

"Ya Anıl okula geç kalıyoruz."dedim ona doğru giderek.

"Umrumda değil."

"Değiştirmeyeceğim üstümü."dedim kollarımı göğsümde bağlayarak.

"Tüm gün evde oturma fikri hiç de kötü değil bence."dedi. Eline baktığımda anahtarın orada olduğunu gördüm. Aklıma gelen fikirle sırıttım. Çantamı yere bıraktım.

"Anıl?"dedim ona yaklaşarak.

Kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı. Tam önünde durup kollarımı boynuna sardım ve ona yaklaştım.

"Ne yapıyosun Dolunay?"dedi kaşlarını daha çok çatarak.

"Hiçbir şey."dedim fısıldayarak. Bir elimle yanağını okşadım.

"Dün o kadar romantik olduktan sonra bugün bu kadar odun olman beni çok şaşırtıyor sevgilim."dedim gülerek. Kaşları hala çatıktı ve ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Ona biraz daha yaklaşıp aramızda çok az bir mesafe bıraktım. Anıl'da gözlerini kapatıp gülümsedi.

"Ah şu zayıf noktalar."diyerek hızla elindeki anahtarı alıp geri çekildim.

Anıl gözlerini açıp sırıttı. Neden sırıtıyor bu?

"Ah şu saflıklar."diyerek cebinden anahtarı çıkartıp salladı. Elimdeki anahtara baktım. Arabanın anahtarını almışım.

"Evin anahtarı olduğuna emindim ama."dedim sinirli bir şekilde ona bakarak.

"Bi sen mi uyanıksın?"dedi gülerek.

"Ya Anıl aç şu kapıyı, okula geç kaldık."dedim söylediklerini duymazdan gelip.

"Bu senin elinde olan bir şey."dedi.

"Anıl üstümü değiştirmiyorum ve sen de kapıyı açıyorsun."dedim.

"Peki al."diyerek anahtarı bana uzattı. Bu kadar çabuk mu? Elinden alıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp evden çıktım ve arabaya doğru ilerledim. Arkama döndüğümde Anıl'ın kapıyı kapatmadan bana doğru geldiğini gördüm. Yüzüme bile bakmadan yanımdan geçip konuştu.

"Çantanı al."

Göz devirip eve gittim ve çantamı alıp geri evden çıktım. Kapıyı kapatıp arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip kapıyı sert bir şekilde kapattım. Anıl bana dönüp sadece sırıttı. Önüme dönüp camdan dışarıya baktım. Anıl'da arabayı çalıştırdı. Uyuz ya. Bir de beni umursamıyor.

Sessiz geçen ve bana fazlasıyla eziyet veren bir yolculuğun ardından okula gelmiştik. Anıl arabayı durdurunca indim. Arabanın önünde durup Anıl'ı bekledim. Anıl yanımdan geçip gidince olduğum yerde tepindim. Hep istediğini yapmadım diye bu tavırlar. Arkasından söylene söylene ilerledim. Anıl durunca kaşlarımı çatıp yürümeye devam ettim. Ben yanına gidince yürümeye devam etti. Gülümsedim. Birlikte okula girdik.

Sınıfımızın olduğu kata gelince Anıl kapıyı açıp geçmem için kenara çekildi. İçeriye girip sıramıza doğru ilerledim. Can ve Ece hala gelmemişti. Ahenk'te telefonuyla ilgileniyordu ve Emre'de gülerek onu izliyordu. Bizim geldiğimizi görünce toparlandılar.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin