4. Bölüm / Haz Edilmeyen Okul

En başından başla
                                    

Kaşlarını çatıp, "Asıl sen ne yapıyorsun?" dedi.

"Seni onların elinden kurtardım." dedim ben de kaşlarımı çatarak.

Bunun karşılığı bu olmamalıydı. Meselâ küçük bir öpücük olabilirdi ya da ne bileyim teşekkür edip boynuma falan sarılması gerekiyordu.

"Hadi ya, öyle mi? Burdan daha çok ırzıma geçmeye çalışıyormuşsun gibi gözüküyor da ondan sordum."

Ahenk'in bunu demesiyle dudağımın sol tarafı yukarı doğru kırvrıldı ve ona biraz daha yaklaşıp, "Hadi ya, öyle mi görünüyor?" dedim.

Ahenk yutkunduktan sonra ağzını açtı ama bir şey demeden tekrar kapattı.

Ona biraz daha yaklaştım ama elimde olan bir şey değildi sanki ona çekiliyordum.

Gözleri çok güzeldi, mavi ve parlak. Sadece gözleri değil, dolgun dudakları, küçük burnu, siyah saçları,her şeyiyle çok güzeldi ama benim önceliğim gözleriydi.

Ahenk bir anda beni itince birkaç adım geri sendeledim.

"Sen hayırdır?" dedi kaşlarını çatarak.

Bir şey dememe fırsat vermeden kapıyı açıp dışarı çıktı. Ben de az önce bana neler olduğuna pek bir anlam veremesem de onun peşinden sınıftan çıktım.

Ahenk'i takip edip okuldan çıktığımda tüm okulun dışarıda olduğunu gördüm.

Ben bunu tamamen unutmuştum. Bir şekilde bu işten sıyrılmam gerekiyordu.

Boğazımı temizleyip ileride bir öğretmenle konuşan müdürün yanına doğru ilerledim.

"Hocam yanlış alarmmış." dediğimde ikisinin de bakışları bana döndü.

"Sen nereden biliyorsun?" diye sordu.

Gülümseyip, "Fark ettiyseniz en son ben çıktım ve etrafta, yangın olduğuna dair bir belirti göremedim." dedim.

"İtfaiyeyi aradık, birazdan burada olurlar. Güvenli olup olmadığını öğrenmeden hiç bir öğrenciyi içeriye alamam." dediğinde derin bir nefes alıp sadece kafamı salladım.

Okulun bahçesinde göz gezdirip Can, Anıl ve Dolunay'ı aradım. Ağaçların altında duran banklardan birinde oturduklarını görünce hızlı adımlarla onlara doğru ilerledim.

Yanlarına gittiğimde bankta tek boş yer Can'ın yanı olduğu için onun yanına oturdum.

Anıl bana şüpheli gözlerle bakınca kaş göz işareti ile hayırdır dedim.

"Bu işte senin parmağın varmış gibime geliyor kardeşim."

"Hislerin kuvvetliymiş." dedim sırıtarak.

"Emreaşkım olay çıkarıyorsun ve beni çağırmıyorsun, aşk olsun" deyip bana kıçını dönen Can'a sadece gözlerimi devirdim.

Etrafta bakışlarımı gezidirip Ahenk'i ararken ileride Ece'yle konuştuğunu gördüm.

Duyduğum siren sesiyle bahçenin kapısına baktım, itfaiyenin içeriye girmesiyle ayağa kalktım. Diğerleri de benimle birlikte ayağa kalktı.

10 dakika sonra itfaiye tüm okulu arayıp yangına dair bir şey bulamayınca güvenli olduğuna kanâat getirdiler.

Müdür, "İçeriye girip derse kaldığınız yerden devam edebilirsiniz arkadaşlar." deyince herkes oflaya oflaya okula girmeye başladı.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Ahenk'in gözlerini kısarak müdüre baktığını gördüm.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin