2. Bölüm / Gözleri, Hâlâ Gözlerimdeydi

Start from the beginning
                                    

"Benim fikrimi soracak olursan..."
Ama sormadım.

Kapıyı yavaşça kapatıp okula doğru yürümeye başladım. Sonra içim rahat etmez diye düşünüp arkamı döndüm ve arabaya doğru yürümeye başladım.

Annem ne yapacağımı bildiği için gitmemişti. Annemin kapısının önünde durup açık olan camdan hızlıca yanağını öptüm. Sonra da gülümseyerek okula doğru yürümeye başladım.

Okula girdiğimde hızlıca etrafta gözlerimi gezdirdim. Okul büyük ve geniş bir bahçeye sahipti. Öğrencilerin hepsi serbest giyinmişti, tıpkı benim gibi.

Ama öyle açık veya çok abartılı şeyler değil okula nasıl geleceğini bilen insanlar gibi giyinmişlerdi. Bahçede çok fazla oyalandığım için hızlı olmaya özen göstererek okula doğru ilerledim.

Bu arada herkesin gözü bende diyemeyecektim çünkü herkes kendi halinde takılıyordu.

Okula girdiğimde ilk karşıma çıkan kişiyi durdurup müdürün odasını sordum.

"İkinci katta, koridorun sonundaki oda." deyince teşekkür edip merdivenlere yöneldim.

İkinci kata geldiğimde hızlı adımlarla koridorun sonuna doğru ilerledim.

Kapının önünde durup derin bir nefes aldım ve kapıyı çalıp beklemeye başladım.

İçerden gelen, "Gel!" sesiyle birlikte kapıyı açıp içeriye girdim.

Kapıyı kapatıp arkamı döndüm ve gördüğüm görüntüyle şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.

Bazen sadece oha dersiniz, yani bu durumu açıklayacak başka bir kelime bulamazsınız. Şimdi benim karşımdaki kişi okul müdürüyse benim geldiğim okuldaki müdür neydi?

Bu nasıl okul müdürü be? Bunun kel, göbekli, bıyıklı, çatık kaşlı ve en önemlisi de yaşlı olması gerekiyordu yani bu çok fazla geldi bana.

"Hayatında ilk kez yakışıklı biri görmüş gibi davranmazsan mı?"
Sen de acaba içimde yokmuşsun gibi mi davransan?

Adamı böyle sustururlar işte.

"Gel bakalım Ahenk, otur şuraya." diyerek oturmam için karşısındaki koltuğu işaret edince gülümseyerek işaret ettiği yere doğru ilerleyip koltuğa oturdum.

"Sınıfın 12/B Ahenk." deyince sadece kafamı salladım.

Müdür gülumseyrek, "Bayağı yaramaz bir öğrenciymişsin duyduğum kadarıyla." deyince anında itiraz etmeye başladım.

"Hocam kim demiş? Ben ve yaramaz olmak? Kuru iftira! ben yapar mıyım öyle şeyler?"

"Peki madem dediğin gibi olsun ama eğer bir yaramazlığını görürsem veya duyarsam sonu iyi olmaz. Anlaşıldı mı Ahenk?" dediğinde kendime pek güvenmesem de kafamı olumlu anlamda salladım.

"Çıkabilir miyim hocam?"

"Tabii."

Koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Odadan çıktım ve 12/B sınıfını bulmak için yardım alabileceğim birilerini aradım etrafta. Ders henüz başlamadığı için yardım alabileceğim bir sürü öğrenci vardı koridorda. Az ileride duran kız grubunu gözüme kestirince onlara doğru ilerledim.

"Pardon, bir şey sorabilir miyim?" deyip dikkatleri üzerime çektiğimde kızlardan siyah saçlı olanı diğerlerinden önce davranıp, "Tabii, buyur." dedi.

"12/B sınıfı nerede?"

"Bir üst katta." deyince teşekkür edip yanlarından ayrıldım ve bir üst kata çıktım.

KOLEJE DÜŞTÜK (Düzenlenecek.)Where stories live. Discover now